Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“CUMHURİYETİN DEĞERİNİ ANLAMAK BİLMEKLE ANLAŞILIR”

“CUMHURİYETİN DEĞERİNİ ANLAMAK BİLMEKLE ANLAŞILIR”
Em. P. Kd. Bnb. Kıbrıs Gazisi TESUD Bolu Şube Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 97’inci nedeni ile bir mesaj yayımladı. Yamaner; “ Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim en büyük eserim” dediği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşunun 97. Yılını kutluyoruz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti en iyi anlatan kişidir” dedi.

Em. P. Kd. Bnb. Kıbrıs Gazisi TESUD Bolu Şube Başkanı Ahmet Şerafettin Yamaner, Cumhuriyetin değerini anlamak için ne şartlarda, nelere rağmen ve ne pahasına bu günlere getirildiğini bilmekle anlaşıldığına dikkat çekerek; “Ulus sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Hele aşığın Türk Ulusu olursa bundaki zevk hiçbir şeyde yoktur. Beni bu zevkten ayırmayın.” diyerek; ülkesi ve milleti için yaptıklarını özetliyordu.

1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı’na Almanya yanında giren Osmanlı İmparatorluğu’nun kaderi de çizilmiş oluyordu. Birinci Dünya Savaşı’nda yenilmiş olmamız dolayısıyla bütün orduları dağıtılmış, tersanelerine girilmiş, Anadolu’da iç ve dış düşmanlar yer yer ayaklanmalar çıkartarak, Vatan toprakları, İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar, Yunanlılar ve Ruslar tarafından işgal edilmiş, Milleti savaşa sürükleyenler kendi canlarının kaygısına düşerek kaçmaya başlamış, Padişah tahtını ve saltanatını koruyacak tedbirlere başvurarak kurtuluşu İngiliz himayesinde, bazıları da Amerikan mandasına girmekle buluruz demiştir. Bu korkunç durum karşısında Türk Milleti şaşkına dönmüş, açlık, sefalet ve savaş yorgunluğu had safhaya ulaşmıştır. Bu durumda İmparatorluk Mondros Mütarekesi ile kayıtsız şartsız teslim oluyordu.

“YA İSTİKLAL YA ÖLÜM PAROLASIYLA MİLLİ MÜCADELEYİ BAŞLATMIŞ”          

Gazi Mustafa Kemal Mondros mütarekesinin imzalanmasından sonra geldiği İstanbul’da Padişah Vahdettin ile görüşmesinden sonra “O gün anladım ki padişahlar milletlerin kaderini değil ancak şahısların huzurunu düşünürler.” “O gün Türkiye’yi ancak Cumhuriyetin kurtaracağına iman ettim.” diyerek bu iman ve inançla ve bir avuç silah arkadaşıyla 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’dan başlayıp Amasya, Erzurum, ve Sivas kongreleri sonucu “Ya İstiklal Ya Ölüm” parolasıyla Milli Mücadeleyi başlatmış, 23 Nisan 1920’de Ankara’da Büyük Millet Meclisini toplamış, Osmanlı egemenliğine son verilerek Türkiye Büyük Millet Meclisinin kararları ve Atatürk’ün direktifleri ile toplanan düzenli ordularla İnönü ve Sakarya Savaşları kazanılmış, Başkomutan 26 Ağustos 1922 tarihinde başlattığı Büyük Taarruzla düşman denize dökülmüştür.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edilmiş ve egemenlik kayıtsız şartsız millete verilerek, İmparatorluk yönetimi son bulmuştur. Türk ulusunun kurtarıcısı bu günkü yaşantımızın mimarı Mustafa Kemal; Türkiye’nin siyasal yapısını değiştirmenin ilk adımını Saltanatın kaldırılmasını sağlamakla attı. (01 Kasım 1922)  Türkiye Cumhuriyeti, Vatan evlatlarının can ve kanları pahasına kurulmuş, Cumhuriyet sistemi ile tüm vatandaşlara, Milletvekili, Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı seçme ve seçilme hak ve ödevi verilmiştir. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, Türkiye Cumhuriyeti hudutları içinde yaşayan vatandaşları dil, din, ırk, siyasi düşünce ve inanç ayrımı gözetmeksizin kaderde, kıvançta ve tasada ortak değerlendirilmesi ilkeleri Cumhuriyet anayasasının başta gelen değişmez prensiplerini oluşturmuştur.

“DÜNYA ÜLKELERİNE ÖRNEK OLMUŞTUR”

Türkiye Cumhuriyeti parlamenter sisteme dayalı olarak, çağın çoğu gereklerine ayak uyduramayan bir imparatorluğun enkazı üzerine kurularak Dünya ülkelerine örnek olmuştur. Kısa zamanda çok büyük işler yapılmış, bu işlerin en büyüğü Türk kahramanlığı ve Yüksek Türk Kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Türk Milletinin büyük millet olduğu bütün dünya ülkelerine gösterilmiştir.

“CUMHURİYETİ KURDUĞUNDA 42 YAŞINDA İDİ”

Büyük Asker; Çanakkale’de Vatanını kurtarmak için bir cepheden diğer cepheye koşarken 34 yaşında idi.

Bağımsızlık Savaşını 34 yaşında başlatmıştı. Cumhuriyeti kurduğunda 42 yaşında idi. Yıl 1923 Osmanlı Devleti yıkılmış, Anadolu’nun nüfusu 9.229.000, bunun 5.750.000’i kadın, geri kalanı yaşlı erkek, hastalıklı, sakat, çocuk. %95’i okuma yazma bilmeyen, eğitimden yoksun Türk Milleti. 40.000 köyün 5.000’inde ilkokul, 720 ortaokul ve 25 lise vardı. Öğretmenler yeterli şekilde eğitimli değildi. Kitap yoktu. Mustafa Kemal Atatürk “ Savaş alanlarında zaferler kazanılır, başarı elde edersiniz ama arkasında irfan ordusu olmaz ise bu zaferler kalıcı değildir.” diyordu. Tüm Türkiye’de 344 doktor vardı. İlçelerin çoğunda doktor yoktu.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAYİDAR KALACAKTIR”

Zorlu savaş yıllarının yenilgisiz komutanı Mustafa Kemal Atatürk diyor ki: “Ey yükselen nesil istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.” “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” “Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare şekli cumhuriyettir.” Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Onuncu Yıl Nutkunda ; “Sonsuza akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, mutluluklarla, huzur ve refah içinde kutlamasını gönülden dilerim” demiştir” ifadelerini kullandı.

“CUMHURİYETİN DEĞERİNİ ANLAMAK BİLMEKLE ANLAŞILIR”    

Yamaner, milli ve dini bayramlarda günün anlam ve öneminin kısa anlatılıp siyasi konulara değinilmesinin üzüntü kaynağı olduğunu dile getirerek; “Atatürk’ü sevmek ve tanımak onun yaptıklarını bilmek ve görmekle anlaşılır. Cumhuriyetin değerini de anlamak için ne şartlarda, nelere rağmen ve ne pahasına bu günlere getirildiğini bilmekle anlaşılır. Milli ve dini bayram kutlamalarında günün anlam ve önemini kısa geçerek anlatıp siyasi konulara değinmek benim en büyük üzüntümdür. Şehit Allah yolunda Vatan uğruna canını veren kimsedir. Gazi ise aynı uğurda canını vermeye gidip, sağ kalan kimsedir. Şehit ve Gazilerimizi de sınıflandırmak, Şehit ve Gazi ailelerini ve biz Gazileri son derece üzmektedir.

Konuşmalarımızın sonlarında şehit ve gazilerden bahsederken “tüm şehit ve gazilerimiz” veya “silah arkadaşları” diye sonlandırmamız bizi rahatlatacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle bu güzel ülkeyi bizlere emanet eden başta en büyük devlet adamı, büyük asker, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere “tüm şehit ve gazilerimizi” rahmetle anar, yaşayan gazilerimize de sağlıklı uzun ömürler dilerim. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 97’inci yılı hepimize kutlu olsun” şeklinde konuştu.

 

Etiketler: bolu haberler