Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

Cem Kösemeci "Su konusunda tehlike çanları çalmaktadır "

Cem Kösemeci
Gıda Mühendisleri Odası Bolu İl Temsilcisi Cem Kösemeci, 22 Mart Dünya Su Günü dolayısıyla suyun ve su kaynaklarının kullanılmasında önemli bilgiler vererek, su kaynaklarının tehdit altında olduğunu söyledi. Kösemeci; “Kısa, orta ve uzun vadeli iklim değişikliği, kuraklık senaryoları yapılarak gereken adımlar şimdiden atılmalıdır. Yarın çok geç olabilir. Su, yaşamın kaynağıdır. Suları korumak ve temiz tutarak gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur” dedi.
“YETERLİ VE GÜVENLİ SUYUN OLMADIĞI KOŞULLARDA GIDA GÜVENLİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEZ”

İnsanoğlunun hayatındaki üç vazgeçilmez değerin; hava, toprak ve su olduğunun altını çizen Kösemeci; “Temiz içme suyuna ve sağlıklı yaşama erişim, tüm insanlar için temel bir insan hakkı olarak tanınmaktadır. Su sadece temel bir gereksinim değil, aynı zamanda, hava ve toprak gibi canlı yaşamının en temel ögelerinden biridir. Güvenli su, gıda güvenliğinin ve gıda güvencesinin olmazsa olmaz koşullarının en önemlisidir. Yeterli ve güvenli suyun olmadığı koşullarda tarımsal üretimin yeterliliğinden, gıda güvencesinden ve gıda güvenliğinden söz edilemez” diye konuştu.

BU YILIN TEMASI “SUYUN DEĞERİ”

Gıda Mühendisleri Odası Bolu İl Temsilcisi Cem Kösemeci, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen 22 Mart Dünya Su Günü’nün bu yılki temasının “Suyun Değeri” olarak belirlendiğine dikkat çekerek; “Bugün dolayısıyla, su ile ilgili yapılması gerekenler ve çözüm bekleyen sorunlar masaya yatırılarak, gelecek nesillere temiz bir miras olarak bırakmamız gereken su kaynaklarımızı; konu hakkında karar alıcıların gündemine getirip, temiz ve yaşanabilir bir dünya için adım atılmasına katkı sağlamak amaçlanmaktadır.

“HES’LER İLE AKARSULARIN ÖZ NİTELİĞİ DEĞİŞTİRİLMEKTE, DOĞAL YAPISI BOZULMAKTA”

Önemli bir kaynak olan su zaman içerisinde bir yandan artan dünya nüfusu, artan sanayileşme, çevre kirliliği ve devamında gelişen iklim değişikliğinden; diğer yandan ise suyu ticarete konu bir meta olarak gören politikalardan etkilenerek önemli bir sorun alanı haline gelmiştir. Dünyada coğrafi özellikler nedeniyle suya adil biçimde ulaşılması her zaman zor olmuşken; günümüzde neoliberal politikalarla su iyice ulaşılamaz hale gelmiştir. Artık coğrafi yapı bir yana, köyünden dereler akan köylü, derelerin üzerine kurulan Hidroelektrik Santralleri (HES) nedeniyle suya ulaşamaz olmuştur. HES’ler ile akarsuların öz niteliği değiştirilmekte, doğal yapısı bozulmakta, orada yaşayan diğer canlılar da bundan olumsuz etkilenmekte ve tabii yaşam alanlarını kaybetmektedir” şeklinde konuştu.

“SU KONUSUNDA TEHLİKE ÇANLARI ÇALMAKTADIR”

Uygulanan yanlık politikalar ile güvenli su ve gıdaya erişimin olumsuz yönde etkilendiğine işaret eden Kösemeci; “Su konusunda tehlike çanları çalmaktadır. Artık gelinen nokta bir an önce kamu eliyle alınacak önlemlerin hayata geçirilmesini, daha fazla zaman yitirilmemesini gerektirmektedir. Kuraklık ve yeraltı sularında yaşanan kirlenme tüm dünyanın çözüm bekleyen büyük sorunudur.  Tarım ve gıda sektörü susuzluğun, su kirliliğinin mağduru ve aynı zamanda bir yönüyle de sorumlusudur. Tarımda kontrolsüz pestisit kullanımı, doğal olsun kimyasal olsun yanlış gübre kullanımı, bilinçsiz endüstriyel tarım, çevre koruma gerekliliklerine uymayan işletmeler su kaynaklarını olumsuz yönde etkilemektedir. Su, toprak ve gıda güvenliği ile su ve gıda güvencesi büyük bir bütünün ayrılmaz parçalarını oluşturmaktadırlar. Tek tek her birinde atılacak olumlu adımlar diğerlerini de olumlu etkileyecektir. Mevcut durumdaki gibi uygulanan yanlış politikalar veya denetim yetersizliği güvenli su ve gıdaya erişimi olumsuz yönde etkilemektedir” ifadelerine yer verdi.

“DÜNYADA SU TÜKETİMİNİN % 70’İ SULAMA AMAÇLI OLARAK TARIMDA GERÇEKLEŞMEKTEDİR”

Cem Kösemeci, sularda kirliliği önlemede yapılan yasal düzenlemenin yetersiz kaldığına vurgu yaparak; “Dünyada su tüketiminin % 70’i sulama amaçlı olarak tarımda gerçekleşmektedir. Yine yeraltı sularının kirlenmesinde kuralına uygun olarak uzaklaştırılmayan hayvansal atıkların, organik maddelerin, pestisitlerin, nitrat ve fosfatlı gübrelerin önemli payı vardır. Tarımda pestisit kullanımı ve sulama teknikleri mutlaka izlenmeli, yönlendirilmeli ve gereği gibi denetlenmelidir.

“SU KAYNAKLARINI KORUYACAK YATIRIMLAR KAMU ELİYLE BİR AN EVVEL YAPILMALI”

Atıkların doğaya salınmaması veya sularda kirliliği önleme konusunda yapılan yasal düzenlemeler tek başına yeterli olmamaktadır. Tarım ve gıda sektörüne kamucu bakışla yaklaşmak; atık ve gübreleri değerlendirerek su kaynaklarını koruyacak yatırımları kamu eliyle ve bir an evvel yapmak önemli ve vazgeçilmez bir adımdır.

Halkımızın içme kullanma suyunu sağlayan şebeke suyu, ülkemizde her zaman ücretli olmuştur ve toplum buna öylesine alıştırılmıştır ki aksi düşünülmemiştir. Oysa su haktır. Suyu ticari bir meta haline getirip para ile alınır satılır yapmak insanlık değerlerine aykırıdır. Kamu yöneticileri halkın güvenli suya yeterli miktarda ve ücretsiz olarak ulaşmasını sağlamakla yükümlüdür” şeklinde konuştu.

“SULARI KORUMAK HEPİMİZİN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”

Suları koruyup temiz tutarak gelecek nesillere yaşanır bir gelecek bırakmanın herkesin ortak sorumluğunu olduğunu ifade eden Cem Kösemeci; “Çevre, iklim, tarım, gıda, toprak su politikalarında bir an evvel katılımcı bir yaklaşım benimsenmeli ve başta kamu kurumu niteliğinde meslek odaları olmak üzere bilim insanları ve ilgili kesimler sürece dahil edilmelidir. Su yönetimi multidisipliner bir konudur. Gerekli bilgi paylaşımını sağlayacak yaklaşım geliştirilmelidir.  Kısa, orta ve uzun vadeli iklim değişikliği, kuraklık senaryoları yapılarak gereken adımlar şimdiden atılmalıdır. Yarın çok geç olabilir. Su, yaşamın kaynağıdır. Suları korumak ve temiz tutarak gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur” diye konuştu.