Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği
Teşkilatı gibi örgütlerin Gazze’de yaşanan acıya “Dur” demek ve ateşkes
sağlamak için daha etkin bir biçimde devreye girmesi zorunlu olduğunu aktaran
Kenan Yavuz, Yapılan saldırıların bir an önce son bulmasını, barışın acilen
sağlanması gerektiğini belirtti.
“SALDIRININ HAKLI BİR
GEREKÇESİ OLAMAZ”
Türk Büro-Sen Bolu Şube Başkanı Kenan Yavuz, Filistin’de
ortaya çıkan gerilim gerek zamanlaması gerekse kapsamı bakımından oldukça
manidar görülmekte olduğunu söyleyerek, “Orta Doğu'da yaşanan gelişmelere
ilişkin olarak, İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmalar Türk Büro-Sen
Bolu Şube Başkanlığı tarafından kaygı ile takip edilmektedir. Bütün dünyanın
siyasi, ekonomik ve askeri anlamda son derece tehlikeli bir süreçten geçtiği,
dünyada savaş çanlarının çaldığı şu günlerde, Filistin’de ortaya çıkan gerilim
gerek zamanlaması gerekse kapsamı bakımından oldukça manidar görülmektedir.
Hamas’ın İsrail’in işgali altındaki topraklarda gerçekleştirdiği eylemlerin
ardından Gazze’ye başlatılan saldırılar ile İsrail, çocuk, kadın, genç, yaşlı,
silahsız demeden yerleşim yerlerini bombalamakta, adeta devlet terörü
uygulamaktadır. Yaklaşık bir asırdan beri Filistin’de bir dram yaşanmakta, tüm
dünya devletleri bu duruma seyirci kalmaktadır. Hangi taraftan gelirse gelsin
masum sivillere yönelik hiçbir saldırının haklı bir gerekçesi olamaz. Ancak
İsrail’in Gazze’de yaşattığı vahşet, “İnsanım” diyen hiç kimsenin
kabullenemeyeceği türdendir. Öte yandan bizim için Filistin davası, insanlık
tarihi boyunca süregelmiş bir mücadeleyi ifade eder. Kudüs, Kabe’den önceki
Kıblegâhımız olması dolayısı ile de mukaddes emanetimizdir.” dedi.
“TÜM ÜLKELERİN EN
TEMEL VAZİFESİDİR”
Yavuz, taraflar arasında ateşkes sağlanması konusunda
gerekli girişimlerde bulunması tüm ülkelerin en temel vazifesi olduğunu
aktararak, “Dünyanın kanayan yarası haline gelmiş olan Filistin sorununun kalıcı
bir biçimde çözülmesi; öncelikle bölgede ateşkesin ve sükunetin sağlanması,
ardından da 1967 öncesi sınırlar çerçevesinde Filistin’in meşru bir devlet
olarak tanınmasından geçmektedir. Hal böyleyken özellikle ABD’nin ve AB
ülkelerinin İsrail’i destekleyen tutumları, bölgedeki gerilimi daha da
tırmandırma yolunda İsrail’e cesaret verirken sorunu da çözümsüzlüğe doğru
sürüklemektedir. Masumların tüm dünyanın gözleri önünde katledildiği bir
ortamda bütün ülkelerin üzerine düşen insani sorumluluk çerçevesinde, itidalli
bir biçimde hareket etmesi ve taraflar arasında ateşkes sağlanması konusunda
gerekli girişimlerde bulunması tüm ülkelerin en temel vazifesidir. Bilhassa
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi örgütlerin
Gazze’de yaşanan acıya “Dur” demek ve ateşkes sağlamak için daha etkin bir
biçimde devreye girmesi zorunludur. İnsanlığın en temel dinamiği olan yaşama
hakkı konusunda dahi ülkeler arasında yaşanan ayrışma, çatışmaların bölgesel
olmaktan çıkıp küresel boyuta taşınmasına neden olabilir.” şeklinde konuştu.
“BARIŞIN ACİLEN
SAĞLANMASI GEREKMEKTEDİR”