Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

BAİBÜ’DE AKADEMİK YIL AÇILDI

BAİBÜ’DE AKADEMİK YIL AÇILDI
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) 2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni, son Başbakan, Önceki Dönem TBMM Başkanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’ın katılımıyla, BAİBÜ Gölköy Yerleşkesi Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Program kapsamında Hukuk Fakültesi Temel Atma ve Prof. Dr. Fuat Sezgin Kütüphanesi Açılış Törenleri yapıldı.


Yeni akademik yılın başlaması dolayısıyla ilk tören, Gölköy İzzet Baysal Kampüsü’nde yapıldı. Atatürk ve İzzet Baysal anıtlarına çelenklerin sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklâl Marşı okundu.

Kongre ve Kültür Merkezi Bordo salonda gerçekleştirilen akademik yıl açılış törenine, son Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, ÖSYM Başkanı Halis Aygün, Bolu Valisi Ahmet Ümit, AK Parti Bolu Milletvekilleri Arzu Aydın ve Fehmi Küpçü,  Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Başdanışmanı Yüksel Coşkunyürek, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, İl Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ömer Ersever, AK Parti Bolu İl Başkanı Nurettin Doğanay, İzzet Baysal Vakfı Başkanı Ahmet Baysal ve eşi Solmaz Baysal, akademisyenler, kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.

2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni Saygı Duruşunda Bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından Türk Halk Müziği yapıldı.

2019-2020 Akademik Yılı Açılış Töreni açılış konuşmasını BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı yaptı. Alişarlı; “Alişarlı sözlerine, “Öncelikle Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, vatanı ve milleti uğrunda canını feda etmiş tüm şehitlerimizi hassaten  15 Temmuz ve Barış Pınarı Harekâtı şehitlerimizi, ebediyete irtihal eden tüm gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor, hayatta olan gazilerimize sağlık ve afiyeler diliyorum.  Ayrıca, üniversitemizin kurucusu büyük hayırsever merhum İzzet Baysal’ı bir kez daha şükranla yâd ediyorum.” diyerek başladı.

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Devlet Vakıf işbirliğinin ülkemizdeki öncülerinden biridir. Bu bilinç ve İzzet Baysal Vakfı gibi eğitime gönül vermiş hayırseverlerinden almış olduğu güç ile üniversitemizi müstesna bir yere taşıma gayretimiz sürüyor. Günümüzde hızlı bir değişim süreci yaşayan üniversiteler ülkelerin sınırlarını aşan bir rekabet ortamında büyümeye ve gelişmeye çalışmaktadırlar. Bu süreci iyi anlamak ve iyi yönetmek için üniversiteleri her açıdan ele almak durumunda olduğumuzu belirtmek istiyorum. Üniversiteler kendini merkeze alarak, kendi tarih ve kültüründen beslenmesi gereken kurumlarımızın başında gelmektedir. Üniversite bir toplumda değer statüsü itibariyle kurumsal olarak en üst bilgi kurumudur. Bilginin üretilmesi, iletilmesi ve yayılması şeklindeki boyutları ile üniversite hakikatin peşindedir ve onu aramak en temel amaçları arasındadır.  

Konuşmasında üniversite hakkında da bilgiler veren Alişarlı; “Üniversitemiz fakülte sayımız 11 iken, siz değerli, başbakanımızın Bolu’daki son mitinginizde kuruluş müjdesini verdiğiniz üniversitemizin 20 yıllık hayali olan hukuk fakültesi olmak üzere 16’ya ulaştı. Yeni birimler ile birlikte üniversitemiz 4 enstitü, 2 yüksekokul, 8 meslek yüksekokulu ve 15 AR-GE merkezi ile yaklaşık 30 bini aşkın öğrencisi 1449 akademik ve 771 idari personeli ile eğitim öğretim hizmeti vermekte ve ülkemizin kalkınmasına yönelik proje tabanlı akademik çalışmalara imza atmaktadır. Üniversitemizde proje kültürünü geliştirmek için 280 öğretim elemanımıza proje hazırlama, sunma ve uygulama aşamalarında eğitimler verdik. Bu eğitimler aşamasında ARGE sayılarını artırmak ve yeni ürünleri ülkemizin hizmetine sunma hedefi ile proje destek ofisini kurduk ve geçtiğimiz yıllara göre kabul edilen proje sayımızı 3 katına çıkardık. Nükleer radyasyon detektörleri araştırma uygulama merkezinde yaptığımız araştırma projelerini ülkemizde Tıp, havacılık sektörü, savunma sanayi başta olmak üzere birçok alanda katkısı sürmektedir.

Açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal ise üniversitenin açılış hikayesini törene katılanlarla paylaştı. Baysal şöyle konuştu; “Vakfımız 1966 yılının Aralık ayında tescil edilmiş 1967 yılının başlarında ilk faaliyetine başlamıştır. İlk 3 senede Bolu’ya eğitim ve sağlık konularında devletin programında olan fakat devletin henüz imkân ayıramadığı yatırımlara yönelik olmuştur. Amcam ve benim vakfımızın kuruluşumuzda hiçbir zaman üniversite fikri aklımıza gelmemişti. Ailemizden sadece ben ve kızı kaldık. Bizden sonra bu vakıf Bolululara emanet edilmiştir. 28 mütevelli heyet üyemiz bu vakfı bizden sonra Bolulular adına yönetecektir. Bu yönde bize üniversite fikrini getiren 3 mütevelli üyemiz olmuştur. Bir gün bize gelerek Bolu’nun esas ihtiyacı bir üniversitedir dediler. Eğer imkanınız müsaitse bu imkanları birleştirelim ve bir üniversite yapalım fikrini getirdiler. Kolay bir iş olmadığı için yapabilir gözüyle bakmadık ama amcam bunu bir araştıralım dedi. O zaman YÖK Başkanı İhsan Doğramacı beni kabul ettiler. O zaman kadar rahmetli amcamın yaptıklarını biliyorlardı. Bana amcanızın Bolu’ya verebileceği mal varlığını bildirin ona göre yol gösterelim dediler. İkinci görüşmemizde kendilerine amcamın vasiyeti ile Bolu’ya bağışladığı varlığı açıkladım. Bana eğer siz İzzet Baysal ismini yaşatmak istiyorsanız bunun altından kalkamazsınız. Bu varlık ile bin öğrencilik bir lise yaptırabilir, o öğrencileri bedava okutabilirsiniz dediler. Bize hiç ummadığım bir öneri getirdiler, bizi Gazi Üniversitesi Rektörü ile tanıştırdılar. Bize Rektör Nejat Tüzün Bey ve YÖK Başkanı şunu önerdiler. Gazi Üniversitesinin nüvesini attığı girişime katkı verin, onu bir müstakil üniversite olabilecek bir kapasiteye getirin, biz de mecliste öneririz, Bolu müstakil bir üniversite kazanır dediler. Bu hikaye üniversitenin doğuşuna sebep olmuştur.”

Protokol konuşmalarının ardından son Başbakan ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım’a fahri doktora belgesi BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı tarafından takdim edildi.

Yıldırım daha sonra, salondaki konuklara hitap etti. 2019-2020 Akademik Yılı’nın hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayan Binali Yıldırım; “Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinin 2019 – 2020 Akademik Yıl Açılışı dolayısıyla burada olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bu vesile ile şahsıma tevdi edilen fahri doktora payesinden dolayı da üniversite Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Alişarlı ve Senato Üyelerine şükranlarımı sunuyorum. Biz millet olarak tenkitte cömert takdirde cimriyiz. Ara ara bu tür taltifler hepimiz için daha fazlasını yapmak, ülkemiz ve milletimiz için güzel işlere imza atmak için güzel bir vesile oluyor. Bu nezaketinizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum.”

“BU MODEL TEKTİR”

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinin vakıf destekli devlet üniversitesi olmasına vurgu yapan ve bu modelin Türkiye’de tek olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bolu’nun güzel insanları ile bir araya gelmek bizim için çok güzel bir fırsat. İzzet Baysal Üniversitesinin esasında başka bir örneği yok. İki tür üniversite var biliyorsunuz. Bir vakıf üniversitesi, iki devlet üniversitesi. Bir üniversitenin devlete devredilmesi, vatandaş devlet işbirliği ile kurulan bir üniversite. Bu model tektir ve çok da başarılı bir model olarak karşımızdadır. 30 bini aşkın öğrencisi var, 16 fakültesi var, meslek yüksek okulları var, araştırma geliştirme uygulama merkezleri var. 2500 civarında akademik personel ve 2500’e yakın çalışanı ile beraber Türkiye’nin yarım asırlık bir üniversitesi unvanını taşıyor. Doğa içinde bir üniversite. Bolu her yönü ile güzel bir ilimiz, Bolu denince sükunet akla geliyor. Bolu deyince huzur akla geliyor. Bolu deyince doğa, yeşil ve Yedigöller akla geliyor. Bolu’nun bir özelliği daha var, Bolu işgale uğramayan nadir illerimizden bir tanesi. İstiklal Harbimizin kazanılması için Kurtuluş Mücadelemizi başlatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına lojistik destek yapmayı da ihmal etmemiş ve bağımsızlık mücadelemizde en büyük desteği vermiş illerimizden bir tanesi. Bu vesile ile kurtuluş mücadelemiz başta olmak üzere ülkemizin güvenliği, esenliği, huzuru ve geleceği için canını seve seve veren bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize hayırlı ve güzel ömürler diliyoruz.” diye konuştu.

Daha sonra akademik yılın ilk dersini veren Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti; “20'inci yüzyıldan sonra, yani internetin hayatımıza girdiği andan itibaren aynen Köroğlu’nun dediği gibi delikli demir çıktı mertlik bozuldu. Yeni bir çağdayız. Yeni bir dönemdeyiz. Bu yeni dönemin adı dijital çağdır. Dijital çağ artık bizim bütün alışkanlıklarımızı değiştiren bir dönem. Bilgi, iletişim, internet bir sektör olmaktan çıktı bir hayat tarzına dönüştü. Bugün cep telefonu olmadan günlük hayatımızı idame ettiremez hale geldik. Bugün artık birbiriyle iletişim halinde olan 30 milyar nesne var. Nesnelerin interneti diye bir şey var. Akıllı cihazlar, sanal zeka, üç boyutlu planlama, yazıcılar, robot teknolojileri, blockchain denilen blok zincir teknolojisi var. Bu önümüzdeki kısa süre içerisinde bütün bilgi ve iletişimin ezberlerini kökten değiştirecek. Bugün internetin sahibi Amerika. Her türlü bilgi onun önünden geçerek gidiyor. Hoşuna gidenleri alıyor onu da bir şantaj aracı olarak yeri geldiğinde kullanıyor. Açık alan, herkesin orada olduğu, herkesin paylaştığı, herkesin iş yaptığı bir alana dönüşüyor. Gençler, 15 yıl içinde öğrendiğimiz, bildiğimiz bütün mesleklerin yarısı piyasadan kaybolacak. Yeni meslekler ortaya çıkacak. Bunun için şimdiden o günlere hazır olmamız lazım. Hocalarımızın da gençlerimizi yetiştirirken bu dijital çağın insanlığa getireceği fırsatları ve tehditleri en iyi şekilde gençlerimize anlatmalarını özellikle talep ediyorum" ifadelerini kullandı.

Yıldırım, dijital çağda ülkelerin ikiye ayrıldığını belirterek, "Dijital çağda önemli olan bilgi. Bilgiye sahip olan, bilgiyi kullanan ve bilgiyi katma değere dönüştüren ülkeler bir adım öne çıkacak. Yani dijital çağda ülkeler artık ikiye ayrılıyor. Online ülkeler ve offline ülkeler. Türkiye son 15 yılda yaptığı yatırımlarla dijital uçurumu ortadan kaldıran ve geniş bant internet erişiminde doğu ile batı, kuzeyle güney arasında farkı ortadan kaldıran bir yapıya ulaştık" şeklinde konuştu.  

İlk dersin arından Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi bünyesindeki profesörlere profesörlük belgeleri takdim edildi. Tören toplu fotoğraf çekilmesi ile sona erdi.