Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“ADALETTEN, HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ”

“ADALETTEN, HAKLARIMIZDAN VE HAYATLARIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ”
Pınar Gültekin davasında katil Cemal Metin Avcı'nın cezasının “haksız tahrik” indirimiyle 23 yıla düşürülmesi ve diğer sanıklar için beraat kararı verilmesine Bolu’dan da sesler yükseldi.

Haber: Aslı Akış

Kamera: Oğuzhan Eke

Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i katleden Cemal Metin Avcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının “haksız tahrik” indirimiyle 23 yıla düşürülmesi ve diğer sanıklar hakkında beraat kararı verilmesine tepkiler sürüyor. Bolu Kadın Platformu üyeleri de Kent Meydanında “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Yaşasın kadın dayanışması” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” sloganları eşliğinde kararı protesto etti, adalet taleplerini dile getirdi.

Platform adına açıklamayı okuyan Ceren Can Perçin; “Pınar Gültekin davasının 13. Duruşması 20 Haziran günü Muğla Adliyesinde görüldü ve karar çıktı. Pınar Gültekin’i boğarak öldürmeye çalışan, ölmeyince varile koyup diri diri yakan ve üstüne beton döken Cemal Metin Avcı’ya verilen müebbet hapis cezası karar sonucunda haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıla düşürüldü. Katile yardım eden kardeşi Mertcan Avcı ve diğer failler ise beraat etti.” dedi.

“BİZ KADINLAR DİYORUZ Kİ KİMSENİN VİCDANI RAHAT OLMASIN”

Ceren Can Perçin, kadınlar olarak kimsenin vicdanının rahat olmaması gerektiğine işaret ederek; “Kanunda haksız tahrik, kişinin haksız bir fiilin kendisinde meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlemesi halinde ceza sorumluluğunu azaltan bir ceza indirimi olarak tanımlıyor. Katil neye hiddetlendi ki şiddetli bir elemin etkisi altında kalarak canavarca şekilde Pınar’ı öldürdü? Bu hiddete somut delil var mı sanık savunması dışında? Suç delillerini yok etme, gizleme suçlamasıyla katilin annesi, babası erkek kardeşi, eski eşi ve iş ortağı delil yetersizliğinden beraat ederken nasıl oluyor da somut delil bile olmayan soyut anlatımlarla katilin haksız tahrik altında kaldığı sonucuna varılabiliyor? Cemal Metin Avcı “canavarca hislerle hareket etmedim bu konuda benim içim rahat mahkeme heyetinin de olsun” dedi. Ama biz kadınlar diyoruz ki kimsenin vicdanı rahat olmasın. Failin bu cümleleri erkek yargı sistemine, verilen cezalardan beraat ettirilen sanıklara kurduğunu biliyoruz.” şeklinde konuştu.

“KATİL DEĞİL PINAR’IN HAYATI SORGULANDI”

Kadınların itibarının zedelenmeye çalışılmasına izin vermediklerini belirten Perçin; “İktidarın kürsülerden söylediği 'bunlar çürük ve sürtük' söylemleri biz kadınlara söylenen 'onun evine gitmeseymiş, o saatte orada ne işi varmış' sözlerini tezahür ediyor. Nitekim katil bundan güç alarak “İstanbul Sözleşmesi iyi ki kaldırıldı, vicdanım rahat” gibi sözleri pişkince sarf edebildi. Pınar katledildiğinden itibaren yandaş medya ve iktidarın kadın düşmanı şakşakçıları Pınar’ın özel yaşamını didik didik etti, katil değil Pınar’ın hayatı sorgulandı. Kadınlar olarak katledilen bir kadının itibarının bu denli zedelenmeye çalışılmasına asla izin vermedik, izin vermiyoruz” diye konuştu.

“MAHKEME HEYETİ TÜM KATİLLERE DE CESARET VERMİŞTİR”

Ceren Can Perçin, verilen haksız tahrik indiriminin kadın cinayetlerine teşvik oluşturduğuna da dikkat çekerek; “Adaleti sarayların dört duvarı, mahkeme heyetlerinin iki dudağı arasında zannedenler... Muğla’daki mahkeme heyeti katile haksız tahrik indirimi uygulayarak sadece ona değil bundan sonraki tüm katillere de cesaret vermiştir. Biz ise bugün burada katillere verilen bu cesaretin hesabını sormakla mükellefiz. Verilen kararı kabul etmiyoruz. Verilen haksız tahrik indirimi kadın cinayetlerine teşviktir. Katlettiğiniz bütün kadınların isyanını kuşanıp geldik. Kadınların özgürce yaşadığı bir toplumu ellerimizle yaratacağız. Sizin kadınlara tecavüz eden, kadınları katleden taciz eden sisteminizi alaşağı edeceğiz. Yaşamlarımıza birlikte sahip çıkabileceğimizi biliyoruz. Bunun için mücadelemizi büyütüyoruz. Kadınların sokağa çıkmaması, hayatlarına dair karar vermemesi için devlet, iktidar, yargı yoluyla kadınlar hizaya çekilmek isteniyor. Sanılıyor ki bu kararlar karşısında biz kadınlar bir köşeye çekilip öldürülmeyi bekleyeceğiz! Buradan bir kez daha söylüyoruz, kadın katilleri için verdiğiniz ödül gibi cezaları biz buradayken vermeye devam edemeyeceksiniz! Sizin bugün, biz kadınlarla dalga geçer gibi, katil Cemal Metin Avcı’ya verdiğiniz 23 yıllık hapis cezasını asla tanımıyoruz! Katillere caydırıcı, cezalandırıcı, gerçek cezalar vermek zorundasınız. Bizim yaşamlarımız sizin adliye salonlarınızdan çıkan eril kararlara, kadın düşmanı cezalara kalmadı, kalmayacak!” ifadelerine yer verdi.

“SANIK CEMAL METİN AVCI’YA ÖDÜL GİBİ CEZA VERİLDİ”

“Eril şiddetle mücadele şiddetin önlenmesi ancak mağdurun korunması, failin etkin kovuşturulması ve şiddeti durdurmak için bütüncül politikalar geliştirilmesiyle mümkün” Perçin; “İstanbul Sözleşmesinden hukuksuz çekilme kararının iptali istemiyle açılan davaların esastan görüşüldüğü duruşmalar sürecine rastlayan Pınar Gültekin kararı, aynı zamanda sözüm ona şiddetle mücadele şovu için yapılan yeni göstermelik TCK kararları sonrası verilen ilk kararlardan birisi olma özelliğine sahip. Eril şiddetle mücadele şiddetin önlenmesi ancak mağdurun korunması, failin etkin kovuşturulması ve şiddeti durdurmak için bütüncül politikalar geliştirilmesiyle mümkün. Sanık Cemal Metin Avcıya verilen ödül gibi cezanın ve delil karartan, yardım ve yataklık eden aile üyelerine verilen beraat kararının ÜST MAHKEME süreçlerinde bozularak adaletin sağlanması için tüm kadınların sonuna kadar mücadele edeceğini bir de buradan duyuruyoruz.” dedi.

“KADINLAR İÇİN ADALET SAĞLANANA KADAR MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMİYORUZ!”

Perçin, Danıştay savcısının her duruşma sonunda çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek iptal ettiğini hatırlan Perçin; “İstanbul Sözleşmesi’nden hiçbir gerekçe sunmadan çıkıldığını belirten Cumhurbaşkanı kararının iptali istemiyle açılan davaların esastan görüşüldüğü dördüncü duruşma gününde bir kere daha kız kardeşlerimiz Danıştay’da. 28 Nisan'dan itibaren her duruşmada ülkenin dört bir yanından gelen kadınlar, kadın örgütleri, STK'lar, barolar, siyasi partiler, duyarlı vatandaşlar salonu doldurdu, davacı kurumların temsilcileri ve avukatlar ders niteliğinde savunmalar yaptı. Danıştay Savcısı her duruşma sonunda çekilme kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek kararı iptal talep etti. Kadınların kazanılmış haklarına, LGBTİ+lara, çocuklara, doğaya saldıranlar kadınların örgütlü mücadelesiyle kaybedecek! Yasta değil isyandayız, bir kişi daha eksilmeyene, kadınlar için adalet sağlanana kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz! Eril şiddetle mücadele için bütüncül politikalar geliştirilmesini gerektiren İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyor Danıştay tarafından hukuksuz çekilme kararının iptal edilmesini istiyoruz! İstanbul Sözleşmesi’nden, haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz!” şeklinde konuştu.

Etiketler: bolu haberler