Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

ÜNİVERSİTELİLER LAPTOPLARINA KAVUŞTU

ÜNİVERSİTELİLER LAPTOPLARINA KAVUŞTU


Bolu Belediyesi tarafından Eğitime “%100 Destek Projesi” kapsamında, üniversite öğrencilerine verilecek dizüstü bilgisayarların dağıtım töreni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba’nın katıldığı tören Karaçayır Nikâh Salonu’nda gerçekleşti.

Bolu Belediyesi Karaçayır Nikah Salonu’nda düzenlenen törene, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba, Bolu Valisi Aydın Baruş, AK Parti Bolu Milletvekilleri Fehmi Küpçü, Ali Ercoşkun,  Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, , AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, AK Parti İl Başkanı Nurettin Doğanay, Belediye Başkan Yardımcıları Emine Davarcıoğlu, Zerrin Biçen, İhsan Ağcan, Ak Parti İlçe Belediye Başkanları, öğrenciler ve veliler katıldı.

Bolu Belediyesi, ‘Eğitime Yüzde Yüz Destek’ sloganıyla yaptığı çalışma kapsamında merkez ilçedeki lise ve dengi okullardan mezun olan ve 2017–2018 öğretim yılında 4 yıl ve üzeri örgün eğitim yapan üniversitelerden birine kayıt yaptırmış ve Yüksek Lisans ve Doktora yapan öğrencilere bin 24 öğrenciye dizüstü bilgisayar dağıttı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşmasını Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz yaptı.

“BELEDİYECİLİK ANLAMINI İDDİALIYIZ”

Başkan Yılmaz konuşmasına Bolu’nun özel bir coğrafya’ ya sahip olduğunu belirterek başladı. Yılmaz; “Dünya’da dört mevsimin doyasıya yaşandığı tek yer olan Bolumuz bu özel coğrafya Allah’ın bahşettiği yerde görev yapmanın mutluluğu içerisinde ve onun için tabiatın kalbi dediğimiz bu şehri bir dünya şehri yapmak hayaliyle, 10 yıllık belediye meclis üyeliğimiz ondan sonrada 14 yıllık belediye başkanlığımız süreci içerisinde sizlerden aldığımız destek ve kuvvetle yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Önce bu coğrafyamızla uyumlu bir kenti ortaya çıkartmak istedik. Böyle bir kenti eğer iyi planlayabilirsek dünyada yaşanabilir en güzel kentler arasına getirebilir miyiz dedik. Siyaseten kendi yapımız zaten belediyecilikten gelme. Eğer reisimiz, Cumhurbaşkanımız İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı yapmamış olsa ve o dönemdeki hizmetleriyle İstanbul’un ve Türkiye’nin gönlüne girmemiş olsa ne biz oluruz ne de bu hizmetler olabilirdi. Allaha binlerce şükür ki öyle bir yapı oluştu ki belediyecilikten gelen bir yapı şuan ülkenin idaresinde ve bizde ilk günden bu yana belediye başkanlığımızı sürdürüyoruz. Belediyecilik anlamını da çok iddialıyız” diye konuştu.

“24 YILDIR HAYALİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ”

Yılmaz, Alt yapı konusunda dünya ile yarışır hale geldiklerini vurgulayarak; “Sayın bakanımda belediyecilikten gelme ve öyle bir belediyeci ki tek başına seçim kazanan bir belediyeci. Biz onları yarışamayız. Ama şunu ifade edebiliyorum bu şehir bu coğrafyayla uyumlu hale dönüşmek için 24 yıldır hayalimizi gerçekleştirmek için çalışıyoruz Bolu’da. Şuan itibariyle suyla şehri iç içe hale getireceğiz. Yeşillikler diyarı bir merkez oluşturacağız ve şuan itibariyle 25 metrekare fert başına düşen yeşilliğimiz. Bu dünyanın en gelişmiş illeri arasına girdiğimizi gösteren bir kanıt. Alt yapı olarak zaten dünya ile yarışır hale geldik. İnşallah önümüzdeki süreç içerisinde belediyecilik anlamında bugüne kadar devamlı yeraltını kazdık ve sizlere çok büyük eziyetler çektirdik.  Şuan şehir merkezindeki alt yapıyı bir dünya kenti gibi bitirdik. Yeni mahalle haline dönüştürdüğümüz köylerimiz kaldı. İlk belediye başkanı olduğumuzda 25 mahallemiz varken şuanda 43 mahalleye çıktık. Nasıl oldu bu? Şehre yakın olan köyleri de mahalle yaptık. Zaten şehrimiz küçük bir merkez yakın köylerin mahalle haline dönüşerek büyümesi. Böyle bir şehri dünya kenti yapmak kolay değil ama biz bunu başaracağımızın inancıyla inançla çalışıyoruz” dedi.

“HİZMETTE SINIR YOKTUR”

Hizmetler anlamında kurumsal belediyeciliğe geçildiğini söyleyen Başkan Yılmaz; “Bakanım hemen talep etmemizle geldi bizim birçok projemize destek veriyor. Bütün bakanlarımız böyle. Siyaseten de milletvekillerimiz ve teşkilat olarak Bolu’nun hizmetinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Az önce de söylediğim gibi yolları hemen hemen geldiğimizden beri yol yapıyoruz. Alt yapı yapıyoruz ve şuan alt yapı hizmetleri anlamında artık size çektirmeyeceğiz. Daha önceleri şu söyleniyordu, bir belediye başkanı gelir kazar bir şeyler yapar o gider öbürü gelir yine kazar bir şeyler yapar. Artık Bolu merkezde kazı olmayacak. İnşallah bu yıl içerisinde yeni mahalle olan köylerimizi de bitireceğiz. Artık bir dünya kenti haline doğru geçmeye başladığımızı inşallah göreceksiniz. Maliyet anlamında da Türkiye’ye kendi gücüne göre en güçlü belediyenin Bolu olduğunu ifade edebilirim. Hizmetler anlamında artık biz şuan kurumsal bir belediyeciliğe geçtiğimizi bilesiniz. Hizmette sınır yoktur” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN BELEDİYELER BİRBİRLERİYLE YARIŞIYOR”

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’da belediyelerin asıl görevlerinin şehirlerin imarı olduğunu söyleyerek; “Biz şehirleri imar edebiliriz. İmarda da birbirimizle yarışıyoruz. Bütün belediyeler birbirleriyle yarışıyor. Kim ne konuda başarılı olduysa biz onu alıp buraya tatbik etmeye çalışıyoruz. Şehirleri imarda belediyeler yarışıyor ancak şehirde yaşayan insanların da imarı gerekiyor. Bunu da okullarımız ve Milli Eğitim Bakanlığı'mız yapıyor. Biz bu konuda da Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Dokuz yıldır üniversiteyi kazanan bütün öğrencilere dizüstü bilgisayar dağıtan tek belediye Bolu Belediyesi.”

Belediye olarak sadece üniversite kazanan öğrencilere değil yüksek lisans ve doktorayı kazanan öğrenciler ile hafızlığı bitirenlere de dizüstü bilgisayar dağıttıklarını anlatan Yılmaz, bu öğrencilerin ilerleyen dönemde imar edilen şehirleri geliştirecek insanlar olduğunu vurguladı.

Yılmaz’ın konuşmasının ardından Bolu Valisi Aydın Baruş kürsüye çıktı. Baruş; “9 yıldır devam eden bu programın sevindirici olduğunu kaydetti.

“ÜLKELERİN GELİŞMİŞLİĞİ VE GELECEĞE YÖNELİK GÜVENLİ ADIMLAR ATMASI İNSANA YAPTIKLARI YATIRIMLA MÜMKÜN OLMAKTADIR”

Baruş; “9 yıldır sürdürülen gençlerimize çok önemli katkılar veren bir projenin bugünkü programında belediyemiz tarafından üniversiteyi kazanan üniversitede öğrenin gören lisansüstü ve doktora eğitimi yapan gençlerimize 1024 adet dizüstü bilgisayar dağıtım programının bizleri öncelikle çok sevindirdiğini belirtmek istiyorum. Ülkelerin gelişmişliği ve geleceğe yönelik güvenli adımlar atması insana yaptıkları yatırımla mümkün olmaktadır. Çünkü ne kadar zengin doğal kaynaklara ve diğer avantajlara sahip olursanız olun insan kaynağınızı kaliteli bir şekilde yetiştiremezseniz, onların geleceğe ilişkin umutlarını devamlı diri tutamazsanız medeniyetler yarışında geri kalmaya mahkûmsunuz” dedi.

“BİLİNÇLİ GENÇLER YETİŞTİRMEK HEPİMİZİN VAZİFESİ”

Bolu’nun eğitim olanakları açısından Türkiye’nin önde gelen illerinden birisi olduğunu vurgulayan Baruş; “Şunu büyük bir gururla ifade etmek istiyorum ki; Türkiye geleceğe yönelik adımlarını çok önemli bir gençlik potansiyeli ile birlikte güvenle atmaktadır. Bolu ilimizde sahip olmuş olduğu eğitim olanakları ile ve geleceğe umutla bakan gençleriyle birlikte ülkemizin kalkınmasına çok önemli katkılan sunmaktadır. Bu anlamda geleceğin bilinçli ve şuurlu ülkesini seven almış olduğu emanetin sorumluluğunu bilen gençler yetiştirmek hepimizin vazifesi. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanlığımız çocuklarımızın, genlerimizin çok iyi bir ortamda eğitim alması için bütün olanaklarını seferber ediyor. Şunu yine sevinçle ifade etmek isterim ki; ilimiz eğitim olanakları bakımından Türkiye’nin önde gelen illerinden birisi. Bir taraftan gençlerimizi daha rahat eğitim imkânı alabilecekleri fiziksel mekânlara kavuştururken diğer taraftan onların eğitim kalitesini yükseltmek ve kişisel gelişimlerine katkı da bulunmak için de çalışıyoruz. Kamu kurumlarının yanında tabi ki gençlerimizin yetişmesine onların sağlam karakter sahibi olup kendilerine güvenle yatırım yapmalarına yönelik çalışmalarda yerel yönetimlerimizin de katkıları büyük önem taşıyor. Bu anlamda Bolu Belediyesinin 9 yıldır devam ettirdiği uygulamada gençlerimizin teknoloji ile olan tanışıklığını artırmak ve teknoloji dilini öğrenerek hem kendilerine hem ailelerine hem de ülkelerine yararlı insanlar olarak yetiştirilmelerini sağlamak anlamında bu programın çok önemli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZİN GELECEĞİ SİZLERE EMANET”

Bolu Valisi Aydın Baruş, Atalarımızın emanet ettiği bu ülkeyi güç sahibi yapabilmek için hep birlikte çalışmalıyız diyerek sözlerine devam şu şekilde devam etti: “Sevgili gençler ülkemizin geleceği sizlere emanet. Atalarımızın kanlarıyla, fedakârlıklarıyla bizlere emanet ettiği bu aziz vatanı ve üzerinde gururla dalgalandırdığımız Ay yıldızlı al bayrağımızı daha yükseklere dikmek ve ülkemizi geleceğin medeniyetler yarışında güçlü ve dünyada güç sahibi bir ülke yapabilmemiz için hep birlikte çalışmamız lazım. Bunun için de kendimizi bilgi ile donatmamız bu sahip olduğumuz bilgiler ile de adımlarımızı sağlam bir şekilde atmamız lazım. Sizlere dağıtılacak olan bu bilgisayarlar sizlerin bu bilgi donanımınızı artırmanıza çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Yeter ki bunu yararlı ve kendimizi eğitim olanaklarını en iyi şekilde değerlendirecek şekilde kullanalım. Ben dağıtılacak olan bilgisayarların sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Derslerinizde öğreniminiz de başarılar temenni ediyorum. Belediyemize bu eğitime yapmış olduğu önemli katkı nedeniyle tebrik ediyorum.”

Dizüstü bilgisayar dağıtımı için geldiği Bolu'da konuşan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Dr. Ahmet Eşref Fakıbaba; “Zeytin Dalı Harekatı'na katılan askerlerin şu anda Afrin'de savaştığını belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet, gazilerimize ise şifa dileyerek söze başladı.

“ONLARIN HUZURUNU NASIL SAĞLAYABİLİRİZ?”

Türkiye'de 2002 yılı öncesinde belediyecilik denilince akla “Yol yapalım, yolu genişletelim, asfalt yapalım, su çekelim, kanalizasyon yapalım, parklar yapalım” gibi fikirler geldiğini aktaran Fakıbaba, “Ama çok şükür ki AK Parti döneminde, AK belediyecilikte artık bu vizyon bu işlem de değişti. Artık belediyeciliğe bakıyorum 'Acaba eğitime nasıl katkıda bulunabilirim. Geleceğimiz olan gençlerimizin önünü nasıl açabiliriz? Onların huzurunu nasıl sağlayabiliriz? İnsanlarımızın gelirini nasıl arttırabiliriz?' deniliyor” şeklinde konuştu.

“80 MİLYON TÜKETİCİMİZİN HEP YANINDA OLACAĞIZ”

AK Parti hükümeti olarak tek bir hedefleri olduğuna vurgu yapan Fakıbaba, bu hedeflerinin Türkiye'de yaşayan 80 milyon insanı kucaklamak ve refahını sağlamak olduğunu söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevine geldiği günden bu yana hep ithalatı önleyeceklerini söylediğini anımsatan Fakıbaba, “Biz hem üreticinin hem esnafımızın hem sanayicimizin hem de 80 milyon tüketicimizin hep yanında olacağız. Dengeli bir şekilde bunların yanında olacağız ve beraber olacağız. Eğer zaten bu denge bozulursa o denge bozulduğunda birisi kar ederken öbürünün zarar etmesi söz konusu olacak. Bu da hiçbir zaman bizim kabul etmeyeceğimiz bir olaydır.” ifadelerini kullandı.

“ÜRETİCİ AİLELERİMİZ OLACAK”

Fakıbaba, hem Bakanlıklarının hem de Hükümetin müthiş destekleri olduğuna değinerek Ziraat Bankasının çiftçilere verdiği desteklere Bakanlık olarak kendilerinin de sahip çıkacağına dikkat çekti ve şöyle devam etti: “Biz destek vereceğiz. 300 koyun Ziraat Bankasının, yani Hükümetimizin desteklediği, Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, bakanlarımızın desteklediği ama Tarım Bakanlığının da onlara destek çıkacağı çok önemli proje olacaktır. Artık hiçbir zaman bizim üreticimiz yalnız kalmayacaktır. Bunlar bizim ailemiz olacak. Üretici ailelerimiz olacak. Biz bunlara asgari ücretlerini de vereceğiz. Bunların sigortalarını da yaptırtacağız. Bunların ilaç paralarını da vereceğiz. Bunların yem paralarını da vereceğiz. Tabii ki onların kazanmaları bizim kazanmamızdır. Hayvan sayısının artması ithalatı etkileyecek ve önleyecek en önemli etkenlerin başında gelmektedir.”

“TÜRKİYE ÜRETİCİSİNİN ÖNÜ AÇIK”

Türkiye'de önceden yavruyu doğuracak ana olmadığına işaret eden Fakıbaba, o anayı çoğaltmanın kendilerinin görevi olduğunu, bugünden itibaren o anayı çoğaltmak için uğraşacaklarını belirtti. Bakan Fakıbaba, 1 milyona yakın düveyi çiftçilere dağıtacaklarını aktararak, “Hem içeriden hem dışarıdan bunu sağlayacağız. Yani kimse zannetmesin ki fiyatlar artacak. Arttığı zaman hemen ithalata geçeriz. Anayı ithal edeceğiz ama bizim ilk görevimiz içeride, gerçekten bu üreticilerimizin ellerindeki malları alıp onları daha fazla geliştirmek ve zengin etmektir. Bu bağlamda inşallah Türkiye üreticisinin önü açık. Aynı şeyi tarımda da düşünüyoruz. 250 Köy Projesinden bahsettik. Çiftçimiz diyor ki, 'Şu ürünüm çok fazla bana destek ver.' Ürünün fazlaysa niye bu ekimi yaptın? Ürün üretimi planlamasında bir hata var. 250 köyle biz bu planlamayı düzenleyeceğiz. Yani talebe göre arzı ortaya koyacağız. Kim ne talep ediyor, o kadar üreteceğiz. O zaman fazlasını ihraç edebileceğimiz bir şekle dönüştüreceğiz. Bunlar basit gibi görülüyor ama inanın Türkiye'nin önünü açacak önemli projeler olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.

Bakan Fakıbaba’nın konuşmasının ardından laptop dağıtım töreni gerçekleştirildi. Türkiye’deki birçok üniversitenin 4 yıllık fakültelerine yerleşen bin 24 öğrenciye laptopları verildi.

Üniversiteyi kazanan Utku Can Akbay ile Hasan Can Aksoy'a, bilgisayarlarını Bakan Fakıbaba verdi.

 

Etiketler: