Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“14 MART'TA BAYRAM YAPMIYOR, YAS TUTUYORUZ”

“14 MART'TA BAYRAM YAPMIYOR, YAS TUTUYORUZ”
Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekimsen), özlük haklarının hak edilen ölçüde verilmemesi, sağlıkta şiddet ve buna karşı alınması istenilen tüm önlemlerin görmezden gelinmesi, haksız, adaletsiz, ölçüsüz malpraktis cezalar, sistem ve mevzuat hataları gibi temel sorunlara değinerek eylem yaptı.

Haber: Yasin Celal Torun

Hekim ve Diğer Sağlık Çalışanları Kamu Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası’na (HEKİMSEN) üye olan doktorlar, iş bırakma eylemi yaptı. Bolu Abant İzzet Baysal üniversitesi İzzet Baysal Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasını Kıbrıscık Toplum Sağlığı Merkezi Hekimi Ahmet Celal Çapkan yaptı.

“BÜYÜK FEDAKARLIKLARLA, HAYATINI BU MESLEĞE ADAYANLARIZ”Hekimlerin, lise yıllarından başlayarak devam eden eğitim süreçlerinin zorluğuna dikkat çeken Kıbrıscık Toplum Sağlığı Merkezi Hekimi Ahmet Celal Çapkan;  “En zor sınavlarda üstün başarılar göstererek, gecesini gündüzüne katıp tıp ilmini öğrenmek için gençliğini feda etmiş, hastalara şifa vermek için uzun ve zorlu eğitimlerden geçerek mesleğini yapmaya hak kazanmış, ilmini ardından gelen tıbbiyelilere aktarmak için ölene kadar okumuş ve okutmuş, ülkenin en çalışkan çocuklarıyız!

Biz Hekimler; Ta lise yıllarından itibaren ana yuvasından, baba ocağından ayrılarak, ilim irfan için yatılı okulların soğuk yurtlarında büyüyenleriz! Kampüsü hastane olan üniversitelerde, 18 yaşında, dil-din-ırk-ideoloji fark etmeksizin, insanı; insan olduğu için korumaya, “önce zarar vermeyeceğim” diyerek ant içenleriz! Savaşta, salgında, depremde, selde, yangında “önce hastam” diyerek, hastasını; canı ve cananının önüne koyarak büyük fedakarlıklarla, hayatını bu mesleğe adayanlarız” şeklinde konuştu.

“MESLEĞİN MANEVİ SAYGINLIĞINI VE İTİBARINI ARTIK HİSSEDEMEYENLERİZ”

Çapkan; ,hekimliğin onurlu duruşunu ve mesleğin manevi saygınlığını hissedemediklerini dile getirerek;  “Bizler; Özlük hakları sürekli elinden alınan, her gün hakarete, şiddete, darba maruz kalan, dövülen, sövülen, canına kastedilen ve sonunda öldürülenleriz! Haksız malpraktis yasası yüzünden, “hata” ile “tıbbi komplikasyon” ayrımı yapılmadan, milyonlarca liralık tazminatların suçlamaları ile mesleğine küsen, küstürülenleriz.  3-4 dakika arayla hasta baktırılmaya zorlanan, dünya tıp nosyonunun gerektirdiği kalitede hastalarını göremeyen, duyamayan, dinleyemeyen, hastalarına dokunamayan, hastalarını muayene edecek zamanı dahi verilmeyen hekimleriz. Hekimliğin onurlu duruşunu, bu mesleğin manevi saygınlığını ve itibarını artık hissedemeyenleriz. Sağlık sistemindeki problemleri anlatmak için defalarca konuşan, bağıran fakat nihayetinde, doğruları söylediğimiz için, dokuz köyden kovulur gibi, kapı dışarı edilenleriz!” dedi.

“SALGINDA, SAVAŞTA EN ÖN SAFHADA BİR ASKER GİBİ ÇALIŞANLARIZ”

Hekimlerin, 14 Mart Tıp Bayramı’nı ilk kez ne zaman kutladıklarını ve 3. Sınıf tıp öğrencisi Hikmet’in hikâyesini paylaşan Ahmet Celal Çapkan; “İstanbul, İngiliz işgali altında iken Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane’nin iki kulesi arasına çekilen Türk bayrağı ile vatanını savunan, Tıp Bayramı’nı ilk kez bayram gibi kutlayan o hekimin, savaşta henüz öğrenci iken yüzlerce yaralı askerin tedavisine koştuğunu, ilk tifüs aşı denemesini kendisine yaptırdığını, 44 yaşında şark hizmetine gönüllü giderek Sarıkamış’ta karlar arasından Mehmetçikleri kurtarmak için zatürre olup, 44 yaşında bir tıp şehidi olarak öldüğünü, bilir misiniz? İşte biz hekimler, böylesi şerefli bir mesleğin bugünkü temsilcileri olarak, canımız pahasına, hastanın olduğu her cephede, salgında, savaşta en ön safhada bir asker gibi çalışanlarız.” İfadelerini kullandı.

“GİDERLERSE GİTSİNLER!” DENMEYİ HAK EDECEK NE YAPTIK?”

Çapkan, Hekimlerin 14 Mart’ta bayram yapmadığını yas tuttuğunu ifade ederek; “Bizler artık kendimizi öksüz-yetim, dışlanmış, ezilmiş ve hakarete uğramış görmek istemiyoruz. Fakat bütün bunlar olurken, biz yine de hiçbir yere gitmiyoruz. Anamızdan- babamızdan, eşimizden-çocuğumuzdan ayrı kalırken, Bizler, “giderlerse gitsinler!” denmeyi hak edecek ne yaptık? Her Şeyden öte; yaşanan tüm bu problemlerin çözümlerini yetkililerden bekler iken; Biz hekimlerin tek derdi ücret imiş gibi bahsi geçen söylemler, bizleri derinden yaralamıştır. Aldığımız uzun ve zorlu eğitim ve verdiğimiz emekler karşısında biz hekimler olarak aldığımız ücretin zaten yetersiz olduğuna değinme gereği bile duymuyoruz. Bizler işimizi canla başla yapar iken hakarete uğramayı, darp edilmeyi, şiddeti kabul etmiyoruz! Bizler can kurtarırken öldürülmeye razı gelmiyoruz! Bizler hak ettiğimiz hekimlik onuruna yakışır muamele görmeyi istiyoruz. Bizler devletimiz memurları olarak ötekileştirilmeyi kabul etmiyoruz!” şeklinde konuştu.

“BÜYÜK BİR HASRET VE UMUTLA BEKLİYORUZ”

Şiddete uğrayan doktorları da anımsatarak sözlerine devam eden Çapkan,  Büyük bir umut ve hasretle tıp bayramını en güzel şekilde kutlamayı dilediklerini belirtti. Çapkan; “Biz Hekimler; Sağlık ocağında kafasından silahla vurulup öldürülen Dr. Hüseyin Ağır, Hastanede defalarca bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan, Hamile olduğunu söylemesine rağmen darp edilen Dr. Türkan Akın, Kafasına mermerle vurulan Dr. Sadık Oluk’uz, Bizler; her gün sayısız sözel şiddete, hakarete, tehdite maruz kalan hekimleriz.  Fakat Biz Hekimler; Mücadeleden hiçbir zaman kaçmadık, gördüğümüz eziyete ve itibarsızlaştırılma çabasına rağmen bugüne kadar gitmedik, görevlerimizi hakkıyla yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz! Bizler; bu ülkenin çocukları, gençleri, yaşlıları, bizler bu ülkenin hekimleriyiz! Ve Bizler; Bugün, 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamıyor, ülke genelinde hekimler adına 3 günlük yas ilan ediyoruz! 14 Mart Tıp Bayramı’nı bayram gibi kutlayacağımız günlerin biran evvel gelmesini ise büyük bir hasret ve umutla bekliyoruz!” dedi.
Etiketler: bolu haberler