Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“KENDİ KENDİMİZE YETEBİLDİĞİMİZ YILLARDAKİ GİBİ TARIM POLİTİKASI OLUŞTURMALIYIZ”

“KENDİ KENDİMİZE YETEBİLDİĞİMİZ YILLARDAKİ GİBİ TARIM POLİTİKASI OLUŞTURMALIYIZ”
Bolu MHP İl Başkanı Cihan Başaran Boludabolu muhabirlerinin sorularını yanıtlayarak Bolu’daki tarım ve hayvancılık durumunu değerlendirdi.

“KENDİ KENDİMİZE YETEBİLDİĞİMİZ YILLARDAKİ GİBİ TARIM POLİTİKASI OLUŞTURMALIYIZ”
  Türkiye Cumhuriyeti hem dünyada hem bulunduğu coğrafyada geleceğin lideri olmaya aday tek devlettir. Her geçen gün gelişmeye açık bir politika içerisindeyiz. Kendimizi gelişime açtıkça dış güçlerin üzerimize oynadığı siyasi oyunları bir şekilde geriletiliyoruz. Bir şekilde ilerlememiz engelleniyor. Bir ekonomist olarak, bir iktisatçı olarak, bir maliyeci olarak bu konudaki öngörülerimden en çok üstünde durmak istediğimiz öngörü şudur; biz öncelikle kendi kendimize yetebildiğimiz yıllardaki gibi bir tarım politikası oluşturmalıyız. Türkiye tarım politikasını yeniden gözden geçirerek uygulanabilir ve sürdürülebilir bir tarım politikası uygularsa tarım politikasını bölge bölge,il il değerlendirerek mevsimsel ve iklimsel şartları da göz önüne alarak tarım politikalarını yeniden masaya yatırır ve yeniden şekillendirirse çok mükemmel bir tarım ekonomimiz oluşacaktır. Türkiye’nin tarım ekonomisi oluştuğunda buna bağlı ve paralel olarak gelişecek sektör hayvancılıktır. Eğer doğru tarım politikaları uygularsak bizim mükemmel hayvancılık gelişecektir. Kayıt altında tutamadığımız hayvanlarımız, hayvancılığımız vardı ve bu yüzden de et tüketimi konusunda et üretimi konusunda fazlasıyla eksik kaldık ve dışarıdan et ithal etmek zorunda kaldık. Ama biz tarım politikalarını düzgün uygularsak bizim hayvancılığımız, hayvancılığımızın sürdürülebilirliği doğru nesillerin hayvan nesillerin sürdürülebilirliği gerçekleşecek ve hem et verimliliği hem de süt verimliliği artacaktır. Şu geldiğimiz noktada doğru tarım uygulamaları yapmadığımız için bizim hayvancılığımız da doğru gelişmiyor ve hem yeterli et yeterli de süt ürünü elde edemiyoruz. Verimli besin kaynaklarımız yok. Bizim hayvancılığımızın büyük bir bölümü kapalı alan hayvancılığıdır. Açık alan hayvancılığı yapabilsek çok daha verim alacağız. Hem hayvanın neslinin daha hızlı üremesi hem de daha sağlıklı nesiller yetişmesi açısından artı olarak  bu hayvanlardan elde ettiğimiz etin ve sütün kalitesinin yüksek olması çok  güzel gelişimlere zemin hazırlayacaktır.

 “YENİ NESİL HAYVANCILIK YAPMAK İSTEMİYOR”
  Biz yıllar yılı Bolu’da doğru tarım politikası uygulayamamışız. Doğru tarım politikası projesi belirleyememişiz. Bu projeyi belirleyemediğimiz için darmadağınık bir tarım çalışması yapılmış. Biz mevsimsel değişimleri göz ardı etmişiz ve en belirgin örneğini söyleyeceğim hala buğday ağırlıklı ekimimiz var. Hala patates ağırlıklı ekimimiz var. Oysa mevsimsel değişikliler toprağın yapısındaki değişiklikler bazı ürünleri ekmememiz gerektiğini söylüyor. Yeni politikaları doğru belirleyip doğru ürünlere yöneldiğimizde verim artacak ve bu verimle beraber çiftçimizin kazancı, ürün kalitesi ve ekonomi de artacaktır. Buğdaylarımıza baktığımızda; bölgesel olarak verimli bir bölgedeyiz fakat yağışı çok olan bölgenin buğdayı olduğu için her halükarda bozuk ve yetişmiyor, yetişmediği için verim alınmıyor. En yakınımızda barillamız var ama buğdayımız Analoduludan, Konya  ambarından geliyor. Buğdayımız daha çok Güneydoğudan  toplanıyor. Sebebi ise yağış az olan bölge verimli buğday o bölgede biz de mevsimsel, iklimsel olarak bu tarım politikasını doğru uygularsak hayvancılığa yansıyacak aynı Türkiye politikası gibi. Bu durum hayvancılığımıza yansıyacaktır. Süt alıyoruz, sütü hayvancılık yapan kardeşlerimize köylülerimize öncelikle bırakmışlar. Yani yeni nesil hayvancılık yapmak istemedikleri için çoktan bu mesleği bırakmışlar. Onlar da çocuklarının evlerinde, şehirlerde, kaloriferli evlerde emekliliğini yaşıyorlar ve gelecek nesil de  artık bu işi yapmayacak. Köylerde bu işi yapmaya çalışan hemşerilerimize bakıyoruz, onlar da verimsizlikten şikayet ediyorlar. Çünkü onlar da çoğunlukla kapalı alan hayvancılığı yapıyor. Hayvanı bir bölgeye kapatıyorlar ve verimsiz yemle hayvanın ne sütünü ne de etini verimli hale getiremiyor hatta kapalı alanda oldukları için hayvanlar hastalıklı hale geliyor. Ki şu dönem mücadele ettiğimiz bir hastalığımız var. Şu anda hayvantiberkilös dediğimiz hastalığın yaygın dönemi. Bununla ilgili Tarım İl Müdürlüğümüz ve Bakanlığımız çalışma yapıyor ve etkin mücadele başlattılar. Tarım zirvesi gerçekleşiyor. Bu dönem tarım zirvesinde destekler ve krediler net bir şekilde belirlenecektir.

 “ÇÖPE GİTMİŞ PATATESLERİMİZ VAR”
  Bolu için tabii ki patates her zaman doğru ürün ama tamamıyla patates ya da yüzde olarak doğru oranlarla patates ekiyor muyuz konusunda yanılıyoruz. Bunun analizinin net bir şekilde yapılıp yeni ürünlere yönelim gerekecektir.  Yıllar öncesini iyi hatırlıyorum yani dökülmüş, yok olmuş ve çöpe gitmiş patateslerimiz var. Hastalıklı geçmiş patateslerimiz var. Kendi mesleğimizden biliyorum. Yani maliye danışma muhasebeci olduğumuz için müşterilerimiz battı. Ticaretlerini kaybettiler.

 “ZİRAAT ODASI VE TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ ORTAK ÇALIŞMA YAPMALIDIR”
  Ziraat Odası ve Tarım İl Müdürlüğü bu konuda ortak çalışma yapmak zorundalar. Bu ikisinin yapacağı çalışma toprak analizi, iklim analizi ve ürün çeşitlerinin Bolu’ ya uyarlanmasıyla beraber yeni ürün çeşitlerini burada hangi ürünün daha verimli üretileceği konusunda yeni ufuklar açacaktır. Yeni ticaret alanları oluşacaktır. Çiftçimize yeni katkılar gelecektir. Bu konuda öncelikle onların belirlenmesi, yeni politikanın yapılması gerekiyor. Türkiye’de de Bolu’da da iklimsel değişikliklerden, toplum yapısındaki değişikliklerden kaynaklanan bir şekilde yeni bir tarım uygulaması,yeni bir tarım politikası şart oldu.