Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“HEMOFİLİ ESKİSİ GİBİ ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK DEĞİL”

“HEMOFİLİ ESKİSİ GİBİ ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK DEĞİL”
İzzet Baysal Devlet Hastanesi Dâhiliye Doktoru Kürşat Korkmaz, 17 Nisan Dünya Hemofili Günü nedeniyle “Hemofili” hakkında bilgiler verdi. Korkmaz; “Hemofili; kalıtsal, doğumdan başlayıp ölüme kadar süren, genetik geçişli, dizlerde ve dirseklerde morluklar, şişlikler, ağrılar ve kızarıklıklar şeklinde başlayan bir hastalık. Bu hastalık eskisi gibi ölümcül bir hastalık değil ama tanısını, tedavisini ve takibini düzgün yaparsak normal insanlar gibi hayatını idame ettirebiliyor” dedi.

Hemofili A hastası olan Sabahattin Yaman, ailesinden iki kişiyi Hemofili hastalığından dolayı kaybettiğini ifade ederek; “36 yıldır bu hastalıkla yaşıyorum, çocukluğumda bir dönem değnekle yürüdüm, her çocuk gibi koşup oynama imkanım olmadı” diye konuştu.

Haber: Ömer Çetinaslan

Korkmaz, Dünya Hemofili Günü dolayısıyla hastanede düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, hemofilinin, kalıtsal bir hastalık olduğunu söyledi.

“TOPLUMUN BİLİNÇLENMESİ ÖNEMLİ”

İzzet Baysal Devlet Hastanesi Dâhiliye Doktoru Kürşat Korkmaz, Hemofili hastalarının küçük bir travma ile çok ciddi sıkıntılar yaşayabildiğine dikkat çekerek; “Kazalardan kaçınmaları lazım, sürekli egzersiz yapmaları lazım. Diş bakımları çok önemli ve düzenli olarak doktorların takibinde olmaları lazım. Travmadan mutlaka korunmaları lazım, biz bunların eğitimlerini de biliyoruz. Toplumun bilinçlenmesi için de önemli. Toplum tarafından bu hastalara destek olmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

“BU HASTALIKTA KANAMA BOZUKLUĞU VAR”

Hemofili’nin kalıtsal, doğumdan başlayıp ölüme kadar süren, genetik geçişli bir hastalık olduğunu belirten Korkmaz;  “Ağır hastalıklar, genellikle bebeklikte ya da doğduğunda ortaya çıkıp, kanama ile kendini belli eder. Emeklemeye başladığında dizlerde ve dirseklerde morluklar, şişlikler, ağrılar ve kızarıklıklar şeklinde başlayan bir hastalık. Bu hastalıkta kanama bozukluğu var. Vücudun kanamaya karşı kendini koruma sistemleri vardır, nasıl bir barajın önüne set kuruluyorsa, damarlarımızda kanama olduğunda set kurarlar. Hemofili hastalarında faktör dediğimiz Trombositleri birbirine bağlayıp kanamayı durduran, set oluşturan dolguda eksiklik var. Bu dolgu az olduğu için kanamalar uzun sürüyor ve durmuyor. Kanamaları daha çok eklem içinde görüyoruz. Sabahattin’de olduğu gibi eklemlerde şişlikler oluyor. Bunlar tekrar tekrar yaşanarak o eklemi kullanılamaz hale getiriyor. Dayısında ve abisinde görülen beyin kanaması gibi daha ciddi kanamalar da oluyor. Kalpte ve beyinde oluşan kanamaların hayati riski de var” diye konuştu.

“ÖLÜMCÜL BİR HASTALIK DEĞİL”

Eskiden bu hastalığın tedavisi zor olduğunun altını çizen Korkmaz; “Sürekli kan ilave ediliyordu. Artık yeni teknoloji ile Rekombinant dediğimiz, faktör adı verilen dolgu maddesini üretip hastaya veriyoruz ve koruyucu olarak sürekli kanamayı azaltıp durdurabiliyoruz ve hayatını kurtarmış oluyoruz. Bu hastalık eskisi gibi ölümcül bir hastalık değil ama tanısını, tedavisini ve takibini düzgün yaparsak normal insanlar gibi hayatını idame ettirebiliyor” dedi.

“ERKEKLERDE GÖRÜLEN BİR HASTALIK”

Hemofilinin genelde erkeklerde görülen bir hastalık olduğunu söyleyen Kürşat Korkmaz; “Eğer ailesinde böyle bir durum varsa mutlaka genetik araştırmalar yapılıp doğum öncesinde Hemofili olup olmadığına dair tanı konulması gerekiyor. Gebelik sonrasında da hastalara sürekli irtibat halinde olup, tedavisini takip edebiliyoruz” açıklamasında bulundu.

“6 AYLIKKEN HEMOFİLİ TEŞHİSİ KONULDU”

İzzet Baysal Devlet Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan 36 yaşındaki Sabahattin Yaman, hemofili A teşhisi konulduktan sonra yaşadıklarını anlattı. Yaman; “Dayımda ve en büyük abime bu teşhis konuldu. Dayım ve abim kanamadan dolayı vefat ettiler. Sonra, 6 aylıkken bana da Hemofili A teşhisi konuldu. Çocukluğum, doğuştan itibaren kanamalarla ve eklem hasarlarıyla geçti. Çocukluğumun bir zamanlarında değnekle yürüdüm, koşup oynama imkânım olmadı. Hemofili olduğum için sürekli gözetim altındaydık. Tedavi imkânları eskiye göre çok iyi, artık her şey daha kolay. Bundan 2 yıl önce bir varis problemi yaşadım. Bu nedenle Doktor Raşit beye müracaat etmiştim. O da problemsiz bir şekilde operasyonumu gerçekleştirdi, şuanda çok rahatım. Tedavi gördüğümüz için, ilaçlarımızı düzenli alabildiğimiz için problem yaşamıyoruz, normal yaşantımıza devam edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“HEMOFİLİ KORKACAK BİR ŞEY DEĞİL”

Hemofili’nin korkulacak bir hastalık olmadığına dikkat çeken Yaman; Aileler mutlaka taramalarını yaptırsın. Korkmasınlar, Hemofili korkacak bir şey değil, Hemofili ile yaşamayı öğrensinler. Psikolojik destek alabilirler. Doktora gidip Hemofili olduğunuzu söylediğinizde daha bir itina ile yaklaşıyorlar. Bu konuda bilinçliler” dedi.