Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

UMUT ORAN CHP’LİLERLE BİR ARAYA GELDİ

UMUT ORAN CHP’LİLERLE BİR ARAYA GELDİ
Cumhuriyet Halk Partisi 24. Dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran, CHP Bolu İl Başkanlığında düzenlenen toplantıda basın mensupları ve partililerle bir araya geldi.

Toplantıda gündeme dair açıklamalarda bulunan Umut Oran, “Sürekli gündem tüketiyoruz ama görmediğimiz bir şey var. Etrafımız sarılıyor, dışarda bir kuşatma altındayız. Ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş bir Türkiye var. Aynı zamanda, coğrafyada, bölgede o güçlü itibarlı rol model Türkiye, Atatürk Cumhuriyeti Türkiye’si şu anda o gücünü de kaybediyor.” diye konuştu.

MEHMET FATİH YALINIZ

Parti binasında düzenlenen toplantıya, CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, CHP Bolu Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu, CHP Bolu Belediye Başkan Aday Adayları Erhan Beykoz ve Cahit Çıngı ile partililer katıldı.

Düzenlenen toplantıda bir basın açıklaması da yapan CHP 24. Dönem İstanbul Milletvekili Umut Oran, sözlerine geçtiğimiz günlerde Hakkari’de şehit düşen askerlere Allah’tan rahmet dileyerek başladı. Oran şöyle konuştu; “Bu sene teröre en çok şehit verdiğimiz son 16 yılın 5’inci yılı. Terörle mücadele ediliyor, bir taraftan da şehitlerimiz geliyor. Ya kaza oluyor, Hakkâri’de yaşanan olay. Orada şehit olan Mehmetçiğimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Bir taraftan da hain terör örgütleri sürekli olarak Mehmetçiğimizin, askerimizin canına kast ediyorlar orada. Türkiye’de bu sene terörle mücadele ediyor gibi görünse de belki de son 16 yılın en çok şehit verdiği yıllardan bir tanesidir.”

“Ciddi bir ulusal güvenlik sorunumuz var “

Konuşmasının devamında Suriyeli mültecilerden bahseden Oran, şöyle devam etti; “Türkiye’de ciddi bir ulusal güvenlik sorunumuz var. Ciddi bir beka sorunu var. Sayılarını bilmediğimiz bir mülteci grubu var Türkiye’de. Kontrolsüz olarak Türkiye’nin her bir yerindeler. 3.5 – 4 Milyon rakamlardan bahsediliyor. Tabi ki, Suriye’de yaşananlar bizim yüreğimizi sızlatıyor, oradaki yaşayan insanların yaşamış oldukları dramlardan biz de çok üzgünüz. Onların ocaklarında savaş var, ailelerinde kayıp var, dram var. Ama bu kadar insanı kontrolsüz bir şekilde Türkiye’nin içine sokmak aslında çok büyük bir sorumsuzluktur.

Geçen hafta Güneydoğu Anadolu Bölgesindeydim, orada yaptığımız çalışmada hem GAP’ın son 16 yıldır nasıl ihmal edildiğini, o bölgede işsizliğin Türkiye’nin ortalamasının iki katına geldiğini, o bölgede yine kişi başı gelirin Türkiye ortalamasının yarısına düşmüş olduğunu gördük. İş yok, aş yok, bunlar olmayınca barış da yok. Bununla beraber GAP illerinde 1.4 milyon Suriyeliden bahsediliyor. Bunlar el-kaide olabilir, IŞID olabilir, el-nusra olabilir, PYD olabilir. Kontrol edilmeden içeri girmişler. Belli bir kamplarda yaşamıyorlar. Bazı şehirlerimizde 14 kişiden biri Suriyeli. Gaziantep’te 5 kişiden biri Suriyeli, Şanlıurfa’da 4 kişiden biri Suriyeli. Kilis’te, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları azınlık durumunda. 130 bin Suriyeli, 90 bin Türkiye vatandaşı var. Suriyeliler işi artık o kadar ileri götürmüşler ki, yerel seçimlere belli ilçelerde veya merkezde aday çıkarmayı bile düşünüyorlar. Madem bu kadar nüfus var, yönetim de bizde olsun diye.”

“Sınırımızın dışında bir tehdit büyüyor”

Oran toplantıda yaptığı konuşmasına şöyle devam etti; “Sınırımızda Amerika Birleşik Devletlerinin eliyle, örgütlediği, kurumsallaştırdığı bir PKK, PYD, YPG olgusu var. Bizim sınırımızın dışında bir tehdit büyüyor şu anda. Ama sınırlarımızın içinde de, bu hükümetin duyarsızlığı sonucu oluşan bir Suriye devleti var. 3,5 – 4 milyon diyoruz, bu bir çok il nüfusundan fazla. Bu kadar Suriyeliden bahsediyoruz. Bir kadın doğum mütehassısı geldi, 24 yaşında bir kadına doğum yaptırmış, 8’inci çocuğunu dünyaya getirdi dedi. Son 4 yılda 500 bin çocuk dünyaya geldi. Bu büyük bir tehdit. Ulusal güvenliğimizi, milletimizin bekasını ilgilendiren çok önemli bir tehdit. Aynı şekilde, bu kontrolsüz mülteci akını sebebiyle, Türkiye’nin aşı programı çökmüş durumda. 10 yıllardır görmediğimiz artık eski zamanda kalan birçok hastalık tekrardan karşımıza çıkıyor 21. Yüzyılda.

“Yunanistan Lozan’ı ayaklar altına alıyor”

Ulusal güvenlik ve milletin bekası dediğim zaman bir de Ege ve Doğu Akdeniz var. Burada yine iktidar partisinin çok büyük vurdumduymazlığı var. Yunan Lozan’ı çiğniyor, hatta Lozan’ı ayaklar altına alıyor, bu 18 ada ile ilgili sürekli uyarıyoruz, şimdi de 6 mili, 12 mile çıkarmaya çalışıyor. Yine Kuşadası’ndaki vatandaşımız karşı adadan gelen, top ve obüs sesini duyuyor, Ankara’dakiler bunu duyumsamazlıktan geliyor. O adalarda silah var, o adalarda atış yapılıyor, o adalarda uçaksavarlar var. Tatbikatlar yapılıyor, Ankara bununla ilgili herhangi bir şey demiyor ve üst üste yakın zamandır, Yunanistan başbakanı, dışişleri bakanı, dün de cumhurbaşkanı, kara suların 6 milden, 12 mile çıkartılması hakkımızdır ifadeleri kullandı. Bunu görmemezlikten gelerek, ufak bir takım açıklamalarla bu geçiştirilmeye çalışılıyor. Bence çok önemli. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin deniz ve hava üslerinin kurulması gerekiyor diye uyardık, Doğu Akdeniz’de İsrail, Suriye, Amerika oralarda cirit atıyor, biz oralarda hiçbir şey yapmıyoruz. Acilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin deniz ve hava üslerinin kurulması ve dünyanın her büyük devletinin bayrak gösterdiği Doğu Akdeniz’imizde Türk Egemenlik sahasının bulunduğu acilen ilan edilmeli. Yoksa oralarda bizim hareket alanımız, denize çıkma alanımız kısıtlanıyor.

“Amerika’nın yaptığını ikiyüzlülük olarak görüyorum”

Fransa’da bir toplantı yapıldı Türkiye’yi temsilen Erdoğan oralara katıldı. Basından bir çok resim izledik. Gülen resimler izledik. Daha  evvel, Amerika ekonomik olarak bizi dize getiriyor dedikleri kişi ile gayet şen şakrak, her şey gayet güzel, böyle bir sohbet içinde resimlerini izledik. Ben isterdim ki, bu ülkeyi temsil eden kişilerin, orada PYD ile ilgili, PKK ile ilgili, YPG ile ilgili bir tavırda bulunsunlar isterdim. Amerika Birleşik Devletleri bu yıl 500 milyon dolar para yardımında bulundu. Seneye 550 milyon dolarlık bir para yardımında bulunacak. 2019’da. Amerika, eliyle sınırımızda bir terör örgütünü kurumsallaştırıyor. Amerika bunu  yapıyor ve bu konu gündeme gelmiyor. Suriyeli sığınmacı konusu gündeme gelmiyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki gelişmeler, o bölgedeki gelişmeler gündeme gelmiyor. Ben Amerika’nın yaptığını ikiyüzlülük olarak görüyorum. Bir taraftan PKK’nın elebaşlarının başına ödül koyduk diyorlar. Bir taraftan da Menbiç’te Gaziler Günü sebebiyle PKK, PYD ile Gaziler Günü kutlamasına katılıyorlar. Bu bir ikiyüzlülüktür. Ama bunları görmemek de, bunlara önlem almamak da ulusal güvenlik açısından, beka açısından bunlara seyirci kalmak da büyük bir aymazlıktır. Bu olaylar sadece AKP’yi ilgilendirmiyor, Türkiye’yi aslında sadece AKP temsil etmiyor. 82 milyon insanımızı ilgilendiren, Türk Milleti’ni ilgilendiren konular. Bu konularda da AKP’nin bu kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı, siyaset anlayışını terk etmesi lazım. Bu emperyalist ülkelere karşı Türkiye’nin çıkarlarını ve menfaatlerini bir milli birlik ve bütünlük içinde diğer partilerle de istişare ederek bunları bir bir ele alması lazım.

Sürekli gündem tüketiyoruz ama görmediğimiz bir şey var. Etrafımız sarılıyor, dışarda bir kuşatma altındayız. Ekonomik bağımsızlığını kaybetmiş bir Türkiye var. Aynı zamanda, coğrafyada, bölgede o güçlü itibarlı rol model Türkiye, Atatürk Cumhuriyeti Türkiye’si şu anda o gücünü de kaybediyor. Birilerinin oyununa, birilerinin planına seyirci kalan bir iktidar var. Bu ülke hepimizin. Biz muhalefette de olsak sonuçta doğrulara doğru, yanlışlara yanlış demek ve gerektiği zaman da el uzatmak durumundayız. İktidar partisi Türkiye’nin geleceği ile ilgili bu tehditleri mutlaka muhalefet partileri ile görüşerek bu sorunları çözmesi gerekir. Bu ülkenin genel sorunudur, sadece AKP’nin sorunu değildir, sadece AKP’ye oy verenlerin de sorunu değildir.”