Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“ÜLKEMİZİN KAYBEDECEK VAKTİ KALMADI”

“ÜLKEMİZİN KAYBEDECEK VAKTİ KALMADI”
Saadet Partisi Bolu Milletvekili Adayı İsa Sayın, Bolu’nun sıkıntıları ve ‘değişim’ sloganı ile seçim çalışmalarını anlattı. Sayın; “Biz değişim istiyoruz. Kötüyü iyi ile zulmü adalet ile kibri tevazu ile rantı üretimle değiştirmek istiyoruz. Ülkemizin kaybedecek vakti kalmadı” dedi.

Saadet Partisi Bolu Milletvekili Adayı İsa Sayın özellikle ekonomi ve piyasalardaki sorunlar ve bu sorunların sebep olduğu işsizlik, geçim sıkıntısı, et ihraç eden bir ülke iken saman ithal eden bir ülke durumuna gelmemizin sebepleri ve bu durumların çözülebilmesi için Saadet Partisine ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Sayın Seçime çok az bir süre kaldığını ifade ederek;  “Zaten baskın bir seçim bu. Bizim çalışmalarımız devam ediyor. Her gün esnafımızla beraberiz. Küçük sanayicimizle beraberiz. İnsanları dolaşıyoruz. Gerçekten insanların sıkıntıları var. İnsanlar bir değişim istiyorlar. Değişimin gerekli olduğuna inanıyorlar. Bizimde bu kapsamda çalışmalarımız güzel gidiyor. Güzel karşılıklar alıyoruz. İnşallah halkımızın teveccühü 24 Haziran’da sandığa da yansıyacaktır dite umut ediyoruz” diye konuştu.  

“BOLU’ EN BÜYÜK PROBLEMİNİ TARIM VE HAYVANCILIK”

SP Bolu Milletvekili 1. sıra adayı İsa Sayın, Bolu’nun en büyük probleminin tarım ve hayvancılık olduğuna dikkat çekerek; “Türkiye’nin bugün çok büyük sıkıntılar var. Bu sıkıntıları aşağı yukarı Bolu’da yaşıyor. Tarım, hayvancılıkta Bolu’da çok büyük sıkıntılar var. Bolu’ en büyük problemini tarım ve hayvancılık olarak tespit edebiliriz. Şu anda 1 sene mahsulü para kazanan çiftçimiz ertesi sene para kazanamıyor. Burada devletin çiftçiyi gözetmesi lazım diye düşünüyoruz. Tarım kredi kooperatiflerinin tekrar kurulması lazım. Mahsulün bol olduğu zamanda devlet garantisi altında taban fiyat uygulaması ile köylümüzün, üreticimizin mahsulü zarar ettirmeden kar ettirilerek alınması lazım. Biz Bolu’ya en büyük faydanın bu olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde hayvancılıkta da büyük sıkıntılarımız var. Avrupa’nın en fazla kırmızı et ithal eden 1’inci ülkesi durumundayız. Dünyada ise 2’inci sıraya oturmuşuz. 1 milyon baş hayvan ithal etmişiz 2017’den bu güne kadar. Bunları düzeltmemiz lazım. Bolu tarım ve hayvancılık ile ayakta kalan bir şehir. Aynı zamanda turizm gelirleri var. Bunların halkın geneline yayılması lazım. Bunlarla alakalı bizim genel politikalarımız Türkiye genelinde bu şekilde Bolu’da da aynı şekilde uygulanacaktır”  ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE BİR KUTUPLAŞMA ORTAMI VAR”

İsa Sayın, Saadet Partisi seçim vaatlerinin 3 ana başlığının Türkiye için önemli olduğunu vurguladı. Sayın, ‘kutuplaşma’, ‘adalet’ ve ‘ekonomik sıkıntılar’dan bahsederek şunları kaydetti:  “Bizim seçim vaatlerimiz, seçim çalışmalarımız tamamen Türkiye’nin sorunları üzerine. Hiçbir zaman şahısları ya da polemikleri konu almıyoruz. Bugün Türkiye bir kutuplaşma ortamı var maalesef. İnsanlar kendisi gibi düşünmeyen insanların vatan haini olduğuna inandırılmak isteniyor, ötekileştiriliyorlar. Benim gibi düşünüyorsan senden iyisi yok, düşünmüyorsan hainsin, FETÖ’cüsün, PKK’lısın diye, insanların birbirlerini dinlemeye bile tahammülü yok. Bizim birinci seçim beyannamemiz Türkiye’de kutuplaşmayı kaldırmak onu yerine kucaklaşmayı geri getirmek. Her zaman diyoruz ki Türkiye’deki 80 milyon insan aynı memleketin evladıdır,  herkes Türkiye’nin iyiliği için bir partiye oy veriyor bunlar yerine göre bizim farklılıklarımız, zenginliklerimizdir. Hepimiz aynı gemide yaşıyoruz. Batarsak hep birlikte batar çıkarsak hep birlikte çıkarız. O yüzden kucaklaşma ortamının sağlanması lazım.

“ADALET OLMAZSA OLMAZ”

İkinci önem verdiğimiz husus adalet. Adalet olmazsa olmaz. Bildiğiniz gibi adalet mülkün temelidir. Devlet adalet olmadığı zaman ayakta kalamaz. Şu anda maalesef olağanüstü hal sürecinde çok keyfi uygulamalar gündemde. İnsanlar mağdur edilmiş durumda. Aylarca, yıllarca hapis yatan insanlar var suçlarının ne olduğunu bilmeden. Bunların bir kısmı da ceza almadan beraat ediyor. O yüzden adaletin kâmil manada sağlanması lazım. Kuvvetler ayrılığının mutlaka gerek olduğunu düşünüyoruz. Türkiye cumhuriyeti devleti her kim olursa olsun bir kişiye eşit değildir, bir kişinin iki dudağında bütün ülkenin kurumları olmaz diye düşünüyoruz. Türkiye cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Bunun için adaletin taraf olmaması, herkese aynı şekilde geçerli olması ikinci en büyük seçim vaadimiz ve isteğimizdir.

“EKONOMİK SIKINTI İÇERİSİNDEYİZ”

Üçüncü olarak şu an çok büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindeyiz. Maalesef ülkemiz hem devlet bütçesi açısından hem cari açık açısından her sene zarar etmektedir. Biz bu seçim çalışmaları kapsamında bu rakamları biliyoruz. Son 16 senede baktığımız zaman ülkemiz tam 1 trilyon dolar cari açık vermiş. Bu Türkiye’nin dayanacağı bir rakam değil. Şu anda döviz,  altın artıyor, devalüasyon var Türk parası düşüyor. Bunu dış güçlerin saldırısı olduğunu söyleyenler var ama diş güçlerin bir şey yapmasına gerek yok çünkü 1trilyon dolar zarar eden bir ülkede dövizin artması gayet normal. Biz üretmiyoruz devamlı tüketime dönük bir ekonomimiz var. Yolumuz, asfaltımız, binalarımız güzel ama bunların hepsine geriye dönüp baktığımız zaman borçla yapmışız. Devlet bütçesi her sene açık vermiş son 15 yılda. Her sene ithalat ihracat cari açık eksi negatif değerlerde olmuş. Onun için bunlar düzlemden Türkiye’nin ekonomisinin düzeleceğine inanmıyoruz.

“TÜRKİYE’DE İŞSİZLİK 5 MİLYONA KADAR ÇIKIYOR”

Bizim öncelik verdiğimiz tarım ve hayvancılığı ayağa kaldırmak, sonrası rant ekonomisi terk edip üretime yönelik yatırımlara ülkenin parasını aktarmak. Bunu da genel başkanımız şöyle söylüyor; biz iktidara gelir gelmez bütün yatırımları durduracağız. Biraz da dikkat çeksin diye böyle söylüyor. Şu anda Çanakkale köprüsüne ülke olarak ihtiyacımız yok ama bizim acil ihtiyacımız olan üretim, fabrika, işsizliğe çare bulmamız lazım. Türkiye’de 3,5 milyon resmi rakamlara göre işsizlik var. Fakat cebine devlet tarafından ayda 300-500 lira koyulup ta işsiz olarak kabul edilmeyen insanları topladığımız zaman bu rakam 5 milyona kadar çıkıyor. Özellikle bunların büyük bir çoğunluğu genç. Üniversiteden mezun olan gençlerin ¼ işsiz. Bunları çözmemiz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız çıkıyor CHP’yi eleştiriyor devamlı veya muhalefet partilerini eleştiriyor. Ama iktidarda olan kendileridir. 70-80 yıl önce bir yanlış yapıldıysa şu anki iktidarın yanlışlarını o yanlışlar doğrultmaz.

Türkiye 2000 yılların başında dünyada 7 tane kendi kendine yetebilen ülkelerden birisiydi. Şu anda maalesef biz tarımda da ithalata muhtaç kalmışız. Biz öyle bir ülkeyiz ki fazlasını üretip ihracat yapmamız lazımken şu anda köylümüz para kazanamadığı için mahsulünden zarar ettiği için toprağını terk ediyor. İlk önce kasabaya, şehir merkezlerine oradan da İstanbul gibi büyük metropollere geçiyor. Bugün Türkiye’nin doğusundan batısına her sene yaklaşık 1 milyon insan göç ediyor. Bunları çözmemiz lazım.”

“DİP DALGA GELİYOR”

24 Haziran seçimleri için kullandıkları “Değiştir” sloganıyla ilgili olarak insanların değişim istediği söyleyen Sayın; “Değişim sloganı biraz çarpıcı bir slogan. Biz değişim istiyoruz mutlaka ama kötüyü iyi ile zulmü adalet ile kibri tevazu ile Rantı üretimle değiştirmek istiyoruz. İnsanımızın problemi olan neler varsa bunların çözümleri ile değiştirmek istiyoruz. Şu anda Bolu’da da değişim isteyen çiftçiden, köylüden, küçük esnaftan, sanayi sitesindeki esnafımızdan bu rahatsızlıklar olumsuzluklar kendine dokunmuş insanlar gerçekten değişim istiyor. İnsanlar baskı ortamı içerisinde yaşıyor. Ötekileştiren bir zihniyet var. Genel başkanımızın da söylediği gibi bir dip dalga geliyor. İnşallah bu dip dalganın bize tesir edeceğine inanıyoruz. Çünkü Türkiye’mizin her meselesinde çözümlerimiz olduğuna inanıyoruz. Ülkemizin kaybedecek vakti kalmadı” şeklinde konuştu.

Etiketler: