Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

TUĞBA YÜZÜAK TÜRKCAN’DAN RAMAZAN TAVSİYESİ

TUĞBA YÜZÜAK TÜRKCAN’DAN RAMAZAN TAVSİYESİ
Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuğba Yüzüak Türkcan, ramazan ayında kilo artışını engelleyecek beslenme şekilleri ve nelere dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulundu. Türkcan; “Neredeyse 16-17 saat açlık süreleri var. Bu da metabolizma açısından ciddi anlamda uzun bir süre. Ramazandaki beslenmenin biraz daha özverili ve dikkatli olması lazım.” dedi.

Ramazan ayının, oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay olduğunu söyleyen Türkcan, sahura mutlaka kalkılması, bol su tüketilmesi,  az yemek yenilmesi ve fiziksel aktiviteye zaman ayrılması konusunda uyarılarında bulundu.

Tuğba Yüzüak Türkcan, ramazan ayında oruç tutma sürelerinin uzun olduğunu vurgulayarak; “Ramazanda beslenme bizim için çok önemli bir konu. Çünkü çok uzun süreli açlıklar söz konusu. Neredeyse 16-17 saat açlık süreleri var. Bu da metabolizma açısından ciddi anlamda uzun bir süre anlamına geliyor çünkü metabolizmalar ciddi boyutta yavaşlıyor. Bunları engelleyebilmemiz için ramazandaki beslenmenin biraz daha özverili ve dikkatli olması lazım. Ne açıdan dikkat etmemiz gerekiyor? Öncelikle altın kuralımız; sahur programının mutlaka olması gerekiyor. Geceden yiyip yetmek ve o şekilde tutmak uzun süreyi biraz daha fazla uzamasına yol açıyor ve metabolizmanın daha da yavaşlamasına yol açıyor. O yüzden mutlaka sahur menüsünün olması gerekiyor danışanlarımızın özellikle sahur programlarını yapmalarını istiyoruz.” diye konuştu. 

SAHURDA NELER TÜKETİLMELİ?

Sahurda süt, yoğurt,  yumurta, tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir beslenme yapılabileceğini söyleyen Türkcan; “Sahurda daha lif içeriği yoğun biraz daha tok tutucu ve protein içeriği yoğun besinler tercih edilmelidir. Bunlara örnek, esmer ekmek, peynir, ceviz, yumurta özellikle proteini yoğun olan besinler. Süt ve süt ürünlerine mutlaka yer verilmesi lazım. Gün içerisinde de şekerimizi dengelemesi açısından mutlaka bir porsiyon meyve yenilmesi gerekiyor. Biz danışanlarımızın ramazan listelerini oluştururken bunlara çok dikkat etmeye çalıştık. Ve tabi ki su tüketimi bizim için çok önemli. Mutlaka gün içerisinde almamız gereken 2-2,5 litre kadar bir sudan bahsediyoruz. Bu da tabi zaman dilimi açısından kısıtlı olduğu için sahur ve iftar olarak iyi bir şekilde birleştirmeleri gerekiyor ve dengeli tüketmeleri gerekiyor. Bu yüzden yaklaşık 1 litreye yakın sahur programında bir su tüketimi olması lazım.

Bununla birlikte ramazanda özellikle kafein içeriği yüksek siyah çay kahve tüketiminin biraz azaltılmasını istiyoruz. Su kaybına yol açtıkları, su tüketimini azalttıkları için mümkün mertebe çay kahve tüketiminin biraz azaltılmasını istiyoruz. Daha çok bitki çaylarına yer verilmeli.  Yeşil çay, beyaz çay gibi metabolizmayı birazcık hızlandırıcı çaylara yer verilmeli.

Ananas gibi yağ yakımını hızlandıracak meyvelerden menünüzün içerisinde sahur programınızda yer verirseniz metabolizmanın aktifleşmesini sağlar.” şeklinde konuştu.

“YAĞ ASİTLERİNDEN ZENGİN BESİNLER ÖNEMLİ”

Mideyi yormaması açısından İftarda hafif yemeklerin tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Türkcan; “İftarda mutlaka orucumuzu su ile açmamız lazım. Orucumuzu açtıktan sonra yağ asitlerinden zengin besinlerin tüketilmesini özellikle istiyoruz. Nedir yağ asitlerinden zengin besinler? Kuruyemişler özellikle badem, ceviz, fındık hem tok tutucu oranı yüksek hem de birazcık yağ asidi dengesinden dolayı metabolizmanın ihtiyacı olan vitaminleri ve mineralleri, içinde barındırdığı için ilk etapta başlangıcın yağ asitlerinden yani kuruyemişlerle olması bizim için önemli.  Midemizi biraz daha tok tutup doldurabilmesi için çorba tercih edilmeli. Sonrasında kısa süreli bir mola verilmeli ki mideye hemen yüklenmeyelim diye. Daha sonra hafif çok ağır olmayacak ana yemek seçimi olmalı. İftar programında mutlaka yoğurt ve yoğurt benzeri ürünlerin kullanılmasını istiyoruz gün içerisindeki mineral takviyesini oradan sağlayabilmemiz açısından. Kişinin tansiyon problemi yoksa iftardan sonra maden suyu tüketilmeli.

Sahur ile iftar arasında da bir ara öğün yapılmasını istiyoruz. Bu ara öğünümüzün de içeriğinde süt ve süt ürünlerinin olmasını arkasından da bir porsiyon meyve tüketilmeli. Bu haftada bir iki kez olmak şartıyla sütlü tatlı da olmak kaydıyla güllaç, sütlaç tarzı daha çok süt ve meyve içeriği yoğun olan dondurma ya da meyveli bir tatlı olabilir. Çok ağır ve şerbetli olmamak şartıyla haftada bir iki kez tatlı tercih edilebilir.” ifadelerini kullandı.

“FİZİKSEL AKTİVİTE OLMALI”

Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için de tavsiyelerde bulunan Türkcan; “En azından günde yarım saat kadar iftar ve sahur arasında bir zaman diliminde 30 dakikalık yürüyüşler tavsiye ediyoruz. Bu hem metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olacaktır hem de bağırsak biraz daha tembelleştiği kabızlık sorunları görüldüğü için bu sorunların ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Kabızlığı önleyebilmemiz için ramazanda probiyotik tüketimi çok önemli. Bunlara dikkat edildiği sürece kilo artışını engelleyecek kilo kaybına yol açacak daha rahat geçireceğiniz bir ramazan süreci olabilir.” dedi.

“KARBONHİDRAT TÜKETİMİNE ÇOK DİKKAT ETMELERİ GEREKİR”

Türkcan, kalp, tansiyon ve şeker rahatsızlıkları olan kişiler için dikkat etmeleri gerekenleri de belirterek; “Bu kişileri özellikle karbonhidrat tüketimine çok dikkat etmeleri gerekir. Çünkü kronik bir rahatsızlık, uzun süreli bir açlık var bu kronik rahatsızlıkları tetikleyebilir. O yüzden basit içerikli karbonhidrat dediğimiz daha çok hamur, tatlı, börek tarzında besinlerin tüketilmesinde ziyade daha çok kompleks karbonhidratların tüketilmesini istiyoruz. Kompleks karbonhidrattan kastımız tam tahıllı ekmekler, tam tahıllı besinler. Bu tarz bireylerin biraz daha ağır yemeklerden ziyade daha hafif, yağı az, daha çok haşlanmış, ızgara yapılmış tarzda yemekler tercih etmeleri çok önemli. Oruçlarını hurma ile değil de yağ asitinden zengin kuruyemişlerle açmaları daha iyi olur. Çünkü kalp rahatsızlığından bahsediyorsak yağlı tohumlar burada önemli. Hem sahurda hem iftarda protein içeriği yüksek besinler olursa eğer kaliteli beslenme sergilenmiş olur.” değerlendirmesinde bulundu.

 

 

 

Etiketler: