Bolu Haber, Gazete ve Firma Rehberi

Bolu ile ilgili internette aradığınız tüm soruların cevabını bulabileceğiniz internet sitesi.

“ŞAMPİYON OLMAYI HERKESTEN ÇOK İSTİYORUZ”

“ŞAMPİYON OLMAYI HERKESTEN ÇOK İSTİYORUZ”
Boluspor’un başarılı orta saha oyuncusu Yusuf Emre Gültekin, kendisinin geleceği ve Boluspor ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Geçen yıla oranla şampiyonluğa daha çok yakın olduklarını ifade eden genç oyuncu ligin sonuna kadar kendilerine güvenmelerini ve taraftarın desteğini istedi.

Genç oyuncu ile yapılan keyifli röportajdan satır başları şöyle:  

“ALTYAPIYA GENÇLERBİRLİĞİ’NDE BAŞLADIM”

Aslen Kırşehirli’yim ama doğma – büyüme Ankaralıyım. İlkokul 4. Sınıfta okul takımında futbol oynamaya başladım. Ailem de beni sürekli destekledi, okul ve eğitimimi aksatmadan spor ile ilgilenmemi sürekli teşvik ettiler. Okul takımında oynarken Ankara’daki müsabakalarda Gençlerbirliği Kulübü turnuvalarda beni izleyerek beğenmiş ve daha sonra kendi altyapısına kazandırmak istedi. Ailemin de buna sıcak bakması sonucu Gençlerbirliği altyapısına başlamış oldum.

“2010’DA PROFESYONEL OLDUM”

2002’de Gençlerbirliği altyapısında başlayan futbol serüvenim 2010’da profesyonelliğe attığım adımla süregeldi. Oradaki hocamız Thomas Doll altyapı maçlarını izlerken beni Gençlerbirliği A takımı antrenmanlarına almaya başladı. A takımda kupa maçlarında forma şansı bulmaya başladım, aynı Boluspor’daki Burak kardeşim gibi. Daha sonra Ankara’da 1 sene Hacettepe takımında kiralık olarak oynadım. Boluspor’a gelmemi sağlayan o zaman Boluspor’un teknik direktörlüğünü yapan Özcan Bizati hocamız oldu.

“U21 MİLLİ TAKIMA SEÇİLDİM”

Gençlerbirliği’nde 6-7 tane değişik hocayla çalıştım. A takımında 4 sene kaldım, arada yarım sezon tekrar bir Hacettepe maceram olmuştu. Süper Lig’de bir dönem oynadım, Şifo Mehmet hocamız bana çok şans vermişti. Onun zamanında genç yaşımda Süper Lig’de bir 15 maç oynadım, orada ismim duyulmaya başladı. Daha sonra U 21 Milli Takımı’na gittim. 4 maçlık bir milli takım serüveni vardı U 21 Dünya Kupası maçlarına gidebilmek için. Daha sonra bir sakatlık yaşadım ve Dünya Kupası’na gidemedim. Aşil ten donumdaki sakatlık sebebiyle 3 aya yakın süre futboldan uzak kaldım.

“BOLUSPOR’A GELMEMİ ÖZCAN BİZATİ HOCAM İSTEDİ”

Özcan Bizati hoca Denizlispor’dayken de beni istemişti, Boluspor’da bu mümkün oldu. Onun isteğiyle Boluspor’da oynamaya başladım. Burada Bolu’da daha fazla forma şansına sahip olabileceğimi düşünerek, oynayabileceğimi hissederek Özcan hocanın isteğiyle, ayrıca o sıralar birçok kulüpten teklif almama karşın Boluspor’u tercih ettim. Boluspor’da Özkan Karabulut oynuyordu, Atabey gelmişti Boluspor’a ve Gençlerbirliği’nden Bolu’ya gelen bu oyuncular hep Bolu için olumlu konuştular. Ben de burayı tercih ettim. 3 sene önce 2015’te önce kiralık geldim, o dönem Savaş Abak dönemiydi Boluspor’da. Amacım Boluspor’da kiralık olarak gelip, burada başarılı olarak bir üst lige gidebilmeyi hedeflemiştim. O sene takım olarak başarılı olamadık fakat ben kendi adıma o sezon sürekli oynadım.

“ALTYAPIDAN ÇIKTIĞIMIZ İÇİN ŞANSIMIZ OLDUĞUNU PEK DÜŞÜNMEDİK”

Sonra Gençlerbirliği’ne döndüm, başımızda İbrahim Üzülmez vardı, beni kadroda tutmayı düşündü. Fakat biz orada altyapıdan çıktığımız için şansımızın pek olduğunu düşünmüyorduk. Kendi takımının altyapısından çıkan bir futbolcunun kadroda yer bulma şansı her zaman azdır. Ne yazık ki bu her takımda vardır. Altyapıdan çıkan oyuncu hep bir adım geride kalır. Transferle gelen oyuncu aynı performansta da olsa gelen oyuncu oynar. Onlardan her zaman daha fazla çalışıp her açıdan onların önüne geçmeye çalışmak sadece antrenmanlar olmuyor, maçlar oynamalısınız ve bu süreklilik gerektiren bir şeydir. Ben bu zorlukları orada yaşadım.

“ÇOK TEKLİF VARDI ANCAK BOLUSPOR’U İSTEDİM”

Bolu’da oynadığım zaman zarfında hem 1.lig’den hem de Süper Lig’den teklifler oldu ama ben o dönemde Süper Lig için henüz hazır olmadığımı düşünüyordum. Daha sonra Necip Başkan dönemiyle Boluspor’a transferim gerçekleşti. Ben de ona seve seve geleceğimi ilettim. Gençlerbirliği de benim Boluspor’a transfer olmama sıcak baktı, Süper Lig’den isteyen 1–2 kulüp olmasına karşın benim Boluspor’da daha başarılı olabileceğim kanaatine vardılar ve Boluspor’un futbolcusu oldum.

“GEÇEN SENE OLMADI ANCAK BU SENE OLABİLİR”

Geçen sene aslında çıkabileceğimiz Süper Lig’e yükselebileceğimiz bir takımımız vardı, şanssızlık mı diyelim bilmiyorum, olmadı. Bu sene kadro bozulmadan takviyeler sezon başında yapılarak tekrar güçlü bir kadro oluşturuldu. Gerçi sezon başında hiç beklenmeyen, istemediğimiz sonuçlarla ilk 8 haftada 8 puan alarak kötü bir giriş yaptık. Bu sene daha güçlü olmamıza rağmen sakatlıklar ve başarısızlıklar bizi çok zora soktu. O kayıplar olmasaydı şu an lider durumdaydık, ilk 2 olabilirdik.

“FUTBOL OYNAMAYA ÇALIŞAN TAKIMLARA KARŞI DAHA İYİ OYNUYORUZ”

Biz takım olarak yukarılarda oynayan takımlara karşı daha iyi oynadığımızı düşünüyorum. Belki iki tane Ümraniye maçını kaybettik ama bir bakıldığında hem İstanbul’daki maçta hem de burada tek kale oynamamıza karşın şanssız bir şekilde tek golle lider olan takıma yenildik. Bunlar bizleri çok üzdü. Motivasyon mu desem, belki bizler futbol oynamaya çalışan takımlara karşı daha iyi oynuyoruz. Kapalı, top oynamayan takımlara karşı bazen bir reaksiyon gösteremeyerek, onların oyununa uyarak kaybettiğimiz maçlar da oluyor. Konsantrasyonumuzu kaybetmememiz gerekiyor. O bize pahalıya mal oluyor.

“EN KÖTÜ PLAY-OFF OYNARIZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM”

Şu an baktığımızda, kendi adıma söyleyecek olursam tek rakibimiz Rize diye düşünüyorum. Kadro açısından, vizyon açısından. Diğer takımlarda da arkadaşlarımız var. Onlarla da maçlardan sonra konuştuğumuzda her takımın bize söylediği, çok iyi bir kadromuz olduğunu, herkesin çekinerek bize geldiğini, hep analizlerde Boluspor’un daha fazla yapıldığından bahsediyorlar. Bu da şu demek oluyor ki diğer takımların bizi daha çok önemsediği ve 2 kat motive olarak oynadıklarını gösteriyor. Bu sene biz en kötü play-off oynarız diyorum ve play-off’ta daha şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Geçen sene Göztepe ve Eskişehirspor gibi iki tane arkasında büyük bir şehrin olduğu kulüplerle karşılaşmak biraz daha zordu her açıdan. Ancak bu sene play-off’a kaldığımız takdirde en büyük favori Boluspor’dur diyorum. Bu sene şehir olarak daha fazla istiyoruz ve buna inanıyoruz.

“KENDİ TARAFTARLARIMIZDAN TEPKİ ALDIĞIMIZDA HER FUTBOLCU SIKINTI YAŞAR”

Her takım oyuncusu kendi taraftarından biraz tepki aldığı zaman sıkıntı yaşar. Rakip taraftardan tepki aldığınızda ise tam tersi bu sizi kamçılar. Kendi taraftarından tepki alan oyuncu müsabaka esnasında ne olursa olsun etkileniyor. Oyunu düşüyor, konsantresi bozuluyor, etkileniyor çünkü. Bizler iyi de olsa, kötü de olsa hepimiz bu forma ve Boluspor’un başarısı için mücadele ediyoruz. O nedenle bizim desteklenmemiz performansımız açısından önemli. Her futbolcu her zaman iyi gününde olmayabilir fakat seyirci şunda haklı olabilir. İyi gününde olmayan bir futbolcu mücadele de etmiyorsa o zaman başka. Mücadele edip başaramadığında o mücadelenin karşılığını seyirci zaten destekleyerek veriyor. Tepkiler maçtan sonra olursa aslında daha iyi, çünkü maç esnasında biz elimizden gelen mücadeleyi zaten yapıyoruz. Bazen istediğiniz oyunu tutturabilirsiniz, bazen tutturamayabilirsiniz, taraftarımız bu bilinçle hareket edip sürekli yanımızda olurlarsa daha başarılı oluruz.

“ŞAMPİYON OLMAYI HERKESTEN ÇOK İSTİYORUZ”

Biz bu işten profesyonel olarak para kazanıyoruz ve mesleğimiz bizim geleceğimiz için önemli. Ailelerimiz, yakınlarımız olsun başarısız bir sonuçta en az bizler kadar üzülüyorlar. Bizler belki de kaybedilen puanlarda herkesten daha fazla üzülüyoruz. Başarı geldikçe herkes mutlu olur. Taraftar da, futbolcu da, teknik heyet de, yönetim de. Çünkü başarıyla beraber herkesin geleceği de daha iyi olacaktır. Şehir kazanacak, kulüp kazanacak, futbolcu kazanacak. Boluspor’un şampiyon olmasını hepimiz canı gönülden istiyor.  Bazen tek antrenmanla takımımızı yalnız bırakmamak adına, bazen iğneyle sahaya çıktığımız oluyor. Bunu yapmamızın nedeni sadece Boluspor’a bir şeyler verebilmek, başarılı sonuçlar alabilmek.

“BEN KAPTAN OLARAK SORUMLULUĞUMUN FARKINDAYIM”

Burası ilk geldiğim güne göre sürekli gelişme halinde. Tesisler olsun, vizyon olsun, kadroya katılanlar olsun bu ligin en iyi oyuncuları geliyor Bolu’ya. Ben de artık takımın bir kaptanı olarak sorumluluğumun farkındayım. İlk geldiğim Yusuf’la şimdiki Yusuf bir değil. Şimdi ben artık takımdan sorumluyum, kötü sonuçlar aldığımızda ilk tepkileri biz alıyoruz. Santos, Özgür ve ben takım kaptanları olarak eleştirilenleriz, bu normal. Burada kendimi o yönden de geliştirmeye çalışıyorum. Genç yaşta kaptanlık almak, takımdan sorumlu olmak adına her şeyi düşünüyorum. Maç içinde arkadaşlarımızı da uyarmak durumunda kalıyoruz. Futbol takım oyunu, bir kişi kötü gününde olduğunda bazen takım olarak etkileniyorsunuz, o nedenle her arkadaşa müsabaka içinde müdahalelerde bulunuyorsunuz. Biz taraftarımızdan her zaman destek bekliyoruz. Hiçbir takım kolay lokma değil. Ligimiz değişik, Süper Lig gibi değil. Her takım her takımı yenebiliyor. O nedenle hiçbir takımı küçük görmeden, ciddiye alarak karşılaşmalara çıkıyoruz. Takım ayırma gibi bir olay olamaz.

“AİLEM BOLU’YU ÇOK SEVDİ”

Ailem Bolu’yu çok sevgi, Ankara’ya yakın olması ayrıca büyük avantaj. Rahat gidip gelebiliyorsunuz. Sık sık görüşüp özlem giderebiliyorsunuz. Şehrin içinde fazla sosyal açıdan yapılacak çok şey yok ama Bolu’nun havası çok temiz, yeşillerle çevrili, doğal güzellikleri fazla olan bir şehir. Buraya bayağı alıştım, Abant ve Gölcük’e gittiğimde bir de fotoğraf atarsam arkadaşlarım soruyorlar, burası neresi böyle diye. Kartpostal gibi görüntüler herkesin dikkatini çekiyor. Bolu’ya alıştım ve ikinci evim gibi oldu.

“HEDEFİM SÜPER LİG’DE OYNAMAK”

Hedefim Süper Lig’de oynamak, artık kendimi tam hazır düşünüyorum. O ligde her şey farklı, statlar, astmosfer, her şey farklı. Ben Bolu’ya gelirken hedef Süper Lig’di zaten. Başkanımız da bunu çok istiyor. Ben de Boluspor’la çıkıp orada kalmak istiyorum. Henüz 24 yaşındayım, aslında zor bir şey değil, kulübümüz buna hazır, yeni sahamız da yapılıyor. Kadromuz kalitesiyle bunu da başaracak güçte. İlk hedefim Boluspor’la Süper Lig’e çıkmak, orada daha fazla medya aracılığıyla göz önünde bulunuyorsunuz. Başarılar geldikçe milli takımlara daha kolay ulaşabiliyorsunuz. Hayalimde milli takımda oynamak var, ayrıca Türkiyemizin üç büyük takımından birinde oynamayı arzu ediyorum.

Ben genelde haber okumuyorum, okumamaya dikkat ediyorum, futbolcu en iyi cevabı sahada verir. Aslında benden beklentisi olanlar beni eleştiriyorlar diye düşünenlerdenim. Eleştiri ve tepki gelince kimseyle söz düellosuna girmeden sadece sahada daha fazla ne yapabilirim çalışmasına yönelirim.

“ALTYAPIDAKİ KARDEŞLERİMİZİN HAYALLERİ ÇOK FAZLADIR”

Altyapıdaki kardeşlerimizin hayalleri çok fazladır. Onun zorluğunu çok yaşadım. Gençlerbirliği altyapısında yetişen bir futbolcu olarak hepimizin hayalleri vardı ve halen oralarda olanların vardır. Sabah 8’de okula gidip akşam 5’te antrenmana koşalım bir-iki saat orada antrenman yapıp hocalarımızın gözüne girelim. Benim evim uzak olduğundan sabah 6’da kalkıp 9’da okula 2-3 saat yol gidiyordum Ankara’da. 2’de okuldan çıkıp 5’te antrenman, akşam 8-9’da eve dönüş. Az otobüslerde yorgunluktan uyuya kalıp eve geldiğimiz olmamıştır. Rekabet ortamı, oyuncu fazlalığı ve onların içinden sivrilip bir yerlere gelebilmek asla kolay değildir. Bu işte en önemli etken sabır ve kendine inanma işi. Bir insan kendine inanıp yapabileceğine azmediyorsa, kaytarmadan bunu yaparsa, bir tık ekstra çalışırsa mutlaka başarır. Buraya gelirken beni ikinci alternatif olursun, forma şansı az bulursun demişlerdi, hiçbir şekilde para filan konuşmadım, sadece sözleşme imzalanacağı zaman ne yazıyorsanız yazın dedim ben oynamak istiyorum burada dedim. Çünkü oynadıkça ilerlersiniz, tecrübe edinirsiniz. Sezon sonunda bunu ispatladığım için herhalde Boluspor’la mukavele imzaladım. O nedenle altyapıdaki kardeşlerimizin ekstra çalışıp, kendilerine inanarak, güvenerek bu işi meslek olarak görüp, küsmeden çalışmaları lazım. İyi oynadıkları zaman forma gelmeyebilir, belki birkaç maç çok iyi oynamalarına rağmen 3.maç oynamadıkları da olacak, hatta 4.maç hoca bazen seni hiç görmezden gelecek. Bunlara hazırlıklı olmalılar, küsmemeliler, beklentiler fazla olmamalı. Sabırla inararak ilerleyeceklerdir.

“FUTBOLCU OLMAK İSTEYEN GENÇLERİN BEKLENTİLERİ FAZLA OLUR”

Futbolcu olmak isteyen genç oyuncularda özellikle beklenti fazla olur. Bir – iki maç oynadıktan sonra, aslında ilk onlara sorulduğunda “ben burada yavaş yavaş oynamaya başlayayım, antrenmanlara katılayım, bu benim için yeterli” derler. Daha sonra oynamaya başladığı zaman, kadroya girip oynatılmadığında “ya ben niye oynamıyorum?” demeye başlıyorlar. Oynadıktan sonra biraz para bekliyorlar, para biriktiriyorlar, para biriktirdikten sonra “ben niye transfer olmuyorum, yönetim izin vermiyor” oluyor. Ancak her şeyin bir zamanı var, belirli bir sorumlulukları var, orada sabır etmiyorlar. İlk başta ben de bu hatalara düştüm ancak Allah’a şükür bunları çabuk atlattım. Bana büyüklerim söylediğinde iyi olarak algılamaz, herkes söylüyor bunları bana diye yanlış düşünürdüm. Bunları örnek olsun diye anlatıyorum.

“ŞAMPİYONLUĞU GÖĞÜSLEYECEĞİMİZE İNANIYORUZ”

Son maça kadar kimse karamsarlığa kapılmasın, ligin tamamlanmasına daha çok haftalar var ve henüz hiçbir şey bitmedi. İnşallah hepimiz şampiyonluk ipini göğüsleyeceğimize inanıyoruz. Taraftarlarımızdan daha fazla destek istiyoruz. Lütfen bizlere eleştirilerini müsabaka anında değil, maçtan sonra yapsınlar. Bizler onların eleştirilerinden dersler çıkararak Boluspor’un hak ettiği yere gelebilmesi adına elimizden geleni yapacağız.

Etiketler: