Vuslat Platformu ve Kartepe Belediyesi tarafından Abant’ta
bir otelde düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni ve Geleceğin Haritası”
konulu konferansta konuşan Kahraman, konuşmasına 15 Temmuz ile başlamak
istediğini belirterek, “O gece Cumhurbaşkanının, ‘hemen sizi 5 dakika
içinde uluslar içi sahaya 10 dakika içinde Yunan sahasına çıkartırım’ lafına
kendine has üslubu içinde cevap vermeseydi ve uysaydı ne büyük bir badire ile
karşı karşıya kalacaktık. Çünkü hareket güçlüydü. 27 Mayıs’tan, 28 Şubat’tan,
21 Mayıs’tan. 9 Mart’tan, 12 Mart’tan güçlüydü.” diye konuştu
“FETÖ ELEBAŞI
İKRAR ETSE BELKİ HESAP GÜNÜ TUTUNACAK BİR ŞEYİ OLUR”
Kahraman, 15 Temmuz darbe girişimine yeltenen FETÖ/PDY’nin
elebaşı Fetullah Gülen’in bir piyon olduğuna dikkat çekerek, “Bir piyon var. O
kim ki o kadar organize yapacak. Bu kadar gücü bir araya getirecek. 160 ülkede
okul idare edecek. Bankalar, yayınlar bilmem neler kuracak. Şimdi kalkıp da
zalım, ‘ben kullanıldım. Af dileyemem çünkü affın üzerine geçtim. Başkası
kullanılmasın diye ikrar ediyorum.’ dese hiç olmazsa hesap gününde bir
sarılacağı yer olur. Onu da demiyor.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, 15 Temmuz’da büyük bir badire atlattığını
hatırlatan Kahraman, kendisine o gece Meclis’in genel sekreteri, koruma müdürü
ve yazı işleri müdürünün “Gizli bir yere “ götürme teklifi olduğunu anlatarak,
sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dediler ki ‘3 tane yer var seni oraya götürelim.
Kimsenin bilmediği yer. Çünkü 1 numaraya bir şey olursa 2 numara olarak sana
vazife düşecek. Seni saklayalım’ dediler. Saklananlar var. Çay, kahve içenler
de var. Adresi belli olmayanlar var. Çünkü tarihi bilgileri eksik. Gemiyi
fareler terk eder, kaptanlar değil. Cumhurbaşkanıma ulaşamadım, temas edemedik.
Başbakanımızı bulamadık. Aynı hareketi yaptık. Birbirimizden habersiz
‘Alçaklar’ dedik. Ve muvaffak olamadılar. Allah korudu milletimizi. Bütün
millet Cumhurbaşkanımızın daveti ile meydanlara çıktı. Tabii 251 şehidimiz var,
gazilerimiz var. Onları rahmet ve minnetle tekrar analım.”
Kahraman, konferansa katılan gençleri göstererek,
Türkiye’nin mayasının sağlam olduğunu söyledi.
23 Nisan’da gençlerin Meclis’i ziyaret ettiği esnada
yaşadığı bir olayı anlatan Kahraman, şöyle konuştu:
“İlkokul talebeleri, orta öğretim talebeleri geldi. Ne
olacaksın diye soruyorum, doktor, öğretmen diyen çoğunlukta, biri anestezist
olacağım dedi. Biri de futbolcu olacağım dedi. O dönemde Arda Turan’ın,
Barcelona’ya gitmesi gündemde. Arda Turan mı olacaksın? dedim. Çocuk 11 yaşında
adı Osman, Nevşehirli. ‘Hayır’ dedi. Peki Ronaldo mu olacaksın? dedim. ‘Hayır’
dedi. Messi mi olacaksın? dedim. ‘Hayır’ dedi. ‘Ben olacağım’ dedi. Kendim
olacağım. Mesele bu. Biz olacağız. Cumhurbaşkanımızın farkı bu. ‘Ben varım’
diyor. ‘One minute’ diyor. Bir dünya lideri var. ‘Ben olacağım’ diyen. Osman’ın
amcası. Gençler böyle olalım.”
“16 NİSAN
2017’DE TÜRKİYE RAY DEĞİŞTİRMİŞTİR”
“Birbirimize girmeyelim. Bu demokrasinin pohpohlamaları
bizi kalkıp da birbirimize düşman etmesin şucu, bucu dedirtmesin” diyen
Kahraman, var olan dünya düzeninin değişmeyeceğine değinerek, şunları söyledi:
“Egemenler vardır. Ezilenler vardır. Bir de ezilmekten
kurtulmak isteyenler vardı. Değişimler ihtilaller ve büyük olaylarla oluyor.
Malum İstanbul’un fethi bir çağın kapanıp bir çağın açılmasıdır. Büyük
hadisedir. Rus İhtilali, Fransız İhtilali, İttihat Terakki’nin yaptığı o meşhur
Abdulhamid’i düşürme hadisesi. Bunlar büyük hadiselerdir. Türkiye
Cumhuriyeti’nin büyük bir hadisesi de 16 Nisan 2017’de olmuştur. Türkiye ray
değiştirmiştir. Türkiye makas değiştirmiştir. Yeni bir sisteme girmiştir.”
“OSMANLI
YIKILMASA BELKİ ŞİMDİ OSMANLI DEVLETLER TOPLULUĞU OLABİLİRDİ”
İsmail Kahraman, artık Türkiye’de ikide bir hükümet
devrilmesi, yıkması, güvensizlik ve partiler arası alışverişler ve pazarlıklar
olmadığını anlatarak, “Bütün dünya ayağa kalktı. ‘Sakın ha değiştirmeyin’
dediler. İşlerine geliyordu çünkü. İstikrarsız bir Türkiye değiliz. Geleceğimiz
fevkalade. Ve dünya üzerinde büyük otoriteye sahibiz. Dünkü Türkiye değiliz. 1
milyon dolar için Lüksemburg’tan dilenen değiliz. Güçlüyüz. Biz varız. Almanya
var. Kabul ettirdi kendini, ‘5+1’
diyorlar. Toplantılara sokuyorlar. Güvenlik Konseyi’ne koyuyorlar. Çin var. Bir
dev. Rusya var. Dün iki kutuptu. Şimdi birkaç kutup var. Bir de Türkiye var.
Osmanlı eğer devrilmeseydi bugün yine devletler kurulabilirdi ama Osmanlı
Devletler Topluluğu’da olurdu. Olur mu acaba tekrar.” ifadesini kullandı.
Vuslat Platformu Başkanı Hamza Cebeci ise Allah’ın çok şey
yaşattığını ve öğrettiğini ifade ederek, “Bu memleketin, yokluğunu,
darlığını, sıkıntılarını da gördük. Bugünkü hallerini de görüyor ve
elhamdülillah mutlu oluyoruz. Bu memlekette Tanzimat’tan sonra farklı gruplar,
farklı anlayışlar var oldu. Ondan önce de mutlaka vardı.” dedi.
“BENİ BU
MİLLETİN İÇERİSİNDEN ÇIKANLAR YÖNETİR”
Önceden, Türkiye’de, “Biz bir şey yapamayız, bizden bir
şey olmaz. Batılılar daha akıllı, daha zeki, daha çağdaş. Onlar yapar biz
onları seyrederiz. Onlar yönetir, biz yönetiliriz” şeklinde bir anlayışın
olduğunu ifade eden Cebeci, bu anlayışın halen belli oranda devam etmesine
rağmen, artık ortadan kalktığını belirtti.
Cebeci, Sevr Anlaşması’nı bu milletin temsilcilerinin imzaladığını
vurgulayarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mondros Ateşkes Antlaşmasında, galip devletlerin kendi
aralarında Osmanlı topraklarını paylaşmakta uzlaşamaması sonucunda Sevr ortaya
çıkıyor. Bu anlaşmanın maddelerini okuduğu zaman bir nesil kafasında şimşek
çakmalı. Bizi bir avuç toprağa hapsetmişler. Bu anlayışa da evet diyen bir
zihniyet vardı. Onlar rahat yaşasın bizi Amerika, İngiliz, Fransız kim
yönetirse yönetsin. Ama onların hesap edemediği bir nesil ortaya çıktı ki.
Ölürüm zillete razı olmam. Ölürüm şehit olurum, boyun eğmem. Beni bu milletin
içerisinden çıkanlar yönetir. Bu milletin inancına bu milletinin tarihine göre
ben yönetilirim. Yoksa bu milleti Amerika’nın Avrupa’nın anlayışına göre
yönetenlere geçit vermem diyen bir nesil çıktı ortaya.”
Cebeci, sözlerini
şöyle tamamladı:
“Arkadaşlar biz kendimize geleceğiz. Geçmişimizi
tarihimizi iyi analiz ederek, biz dünyayı geçmişte yönetmişsek bugün de
yönetiriz. Buna hiçbir mani yok. Sadece üzerimize serpilen ölü toprağı kalksın
ve bugün olduğu gibi bu milletin içinden çıkmış ‘Biz bu yola kefenimizi çantaya
koyarak çıktık’ diyen bir liderle gidilmesi gereken bir yere gidilmesi için
sözümüz ve yeminimiz olmalı geri dönmemeliyiz.”
Uluslararası Vuslat Platformu tarafından Abant Tabiat
Parkı’nda bulunan bir otelde düzenlenen “Yeni Dünya Düzeni Ve Geleceğin
Haritası Konferansları”, 3 gün sürecek.