Özcan; “Bu
dilekçeyi de ilk kez Bolu’da kamuoyuna açıyorum. Biz istiyoruz ki en az 100 bin
üye bu iradelerini Sayın Genel Başkanına ulaştırsın” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’ye yönelik gayri milli söylemlerini olduğunu belirten Özcan; “Ya utanmaza bakar mısın CHP’ye gayri milli
diyor. Senin neren milli ne zaman milli oldun, maddi duygularından arındın,
senin bayrak, vatan, millet sevgin, paranın ve rant sevginin önüne geçti” diye
konuştu.
“1 MİLYON 200 ÜYENİN DE SÖYLECEK SÖZÜ OLMALI”
Özcan, partinin cumhurbaşkanı ile milletvekili adayının
partinin 1 milyon 200 bin üyesi tarafından yapılacak ön seçimle belirlenerek
tüzükle güvence altına alınmasını istediklerini söyleyerek; “Geçen hafta burada
kurultayı değerlendirirken demiştik ki;
herhalde çok kısa süre içerisinde biz bir kurultaya daha gideceğiz. Çünkü
tüzüğümüzün değişmeye, tüzüğümüzün eksik maddelerinin tamamlanmasına ihtiyaç
var. Biz bunu söyledik, iki gün önce sayın genel başkanımızın çağrısı
gazetelerde yayınlandı. 9-10 Mart’ta Cumhuriyet Halk Partisi Olağanüstü
Kurultaya gidiyor ve orada tüzük değişikliğini tartışacak. Tabi çağrı metnini
takip eden olmuştur. Tüzüğün hangi maddesinin ne şekilde değiştirileceği orada
ilan edilmemiş. Genel merkezimiz il ilçe örgütlerinden hem de milletvekili
gurubundan görüş istedi. Ne olmalı? Bizde bir gurup milletvekili arkadaşımızla
düşüncemizi anlattık kapalı gurupta. Üyelerimizle, örgütlerimizle paylaşmak
istedik. Bununla ilgili olarak da bir dilekçe hazırladık Sayın Genel Başkana
sunulmak üzere. Çünkü biliyorsunuz tüzük değişikliklerinde kurultay delegeleri
imza verir. Ama Cumhuriyet Halk Partisinin 1 milyon 200 bin üyesinin de
söyleyecek bir sözü olmalı. Evet, delegenin imza ağırlığı var ama üyenin de
siyasi ağırlığı var bu partide” şeklinde konuştu.
“ÖNSEÇİMİN TÜZÜKLE
GÜVENCE ALTINA ALINMASINI İSTİYORUZ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlı’na 9-10 Mart
tarihlerinde yapılacak tüzük kurultayında verilmek üzere içerisinde tüzüğe
konulmasını istedikleri 3 maddenin yer aldığı dilekçe hazırladıklarını
açıklayan Özcan; “Biz üyelerimize şunu soruyoruz, eğer bizim gibi
düşünüyorsanız bir imza da sen ver diyoruz. Olağanüstü kurultay tüzük
değişikliği yapılacağı Sayın Genel Başkan tarafından ilan edildi. Biz gelinen
noktada; Türkiye’de özgürlük ve adalet, eksiksiz ve tam demokrasi iddiasında
bulunan partimizin, öncelikle bu ilkeleri hayata geçirmek gibi tarihi bir
sorumluluğu bulunduğunu düşünüyoruz. İmzası olan bizler, parti içi
demokrasinin, daha kalıcı, katılımcılığın etkin olarak tesisi, iddianın ortaya
konulması amacıyla; 1)Partimizin Cumhurbaşkanı adayının partimize kayıtlı 1
milyon 200 bin üyenin hâkim gözetiminde yapacağı önseçim ile belirlenmesini
öneriyoruz. 2) Son tüzük değişiklikleri ile 2015’de Milletvekili seçimlerinde
esas olan önseçim maalesef biraz sulandırıldığını görüyoruz. Önseçimin biraz
net bir şekilde hem milletvekili seçimlerinde, hem de Cumhurbaşkanlığı
seçimlerinde etkin olarak kullanılmasını öneriyoruz. Bunun tüzüklerle güvence
altına alınmasını öneriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI
ADAYINI KİM BELİRLEYECEK?”
2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterilmesini
hatırlatan Özcan, Cumhurbaşkanı adayına 1 milyon 200 bin CHP üyesinin karar
vermesi gerektiğini vurguladı. Özcan; “Geçen hafta burada anlatmıştım.
Cumhuriyet Halk Partisinin tüzüğünde Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirleneceği
belli değil. Hiç bir maddesinde buna ilişkin madde yok. 2007 yılında
Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesi Anayasamıza girdi. 2014’de ilk
seçim yapıldı. Ama 2014 de Cumhurbaşkanı adayını o zamanki mevzuata göre
partiler göstermiyordu. 20 milletvekili gösteriyordu. Ancak 16 Nisan
referandumundan sonra Anayasa yeniden değişti. Şimdi Cumhurbaşkanı adayını
parti tüzel kişilikleri gösteriyor. Biz parti olarak Cumhurbaşkanı adayı
göstereceğiz ama tüzükte belediye başkan adayı nasıl olunur belli, milletvekili,
genel başkan adayı, parti meclis üyesi nasıl olunur hepsi belli. Ama
Cumhurbaşkanı adayı nasıl olunur belli değil. Kim belirleyecek? Genel Başkan mı
belirleyecek? Parti meclisi mi, MYK mı belirleyecek? Milletvekili gurubu mu
belirleyecek? Hiç bir şey belli değil. İşte biz bu noktada diyoruz ki; bakın
2014’de de yanlış bir karar verildi. Ekmeleddin İhsanoğlu gibi içimize sinmeyen
bir aday adeta bize dayatıldı. Biz de; buna bir kişi vermesin. Hatta 60 kişi de
karar vermesin. Buna 1 milyon 200 bin CHP üyesi karar versin. Nasıl
milletvekili ön seçimlerinde sandığa gidiyoruz hakim gözetiminde, her şehre bir
sandık kurulur Cumhuriyet Halk Partisinin üyeleri de gider bu sandıkta kimi
Cumhurbaşkanı adayı olarak görmek istiyorsa oyunu ona verir en çok oyu alan da
partinin Cumhurbaşkanı adayı olur. Şimdi diyorlar ki her önüne gelen aday
olursa. Böyle bir şey olmaz zaten de buna da bir kural koymak gerekiyor. Bizim önerimiz şu, aday adayı olup üyenin
karşısına çıkabilmek için ya 10 Milletvekili ya 10 İl Başkanı ya da 50 tane
kurultay delegesi aday göstersin. Örneğin 4 aday mı çıktı, iki turlu ön seçimle
bizim adayımız üyeler tarafında belirlensin. Ayrıca İddiamızı tüzükle ortaya
koymalıyız. Diğer siyasi partilere tüzüğümüz meydan okuyacak. Bundan sonra iki
kez üst üste genel seçimde partiyi iktidar yapmayan Genel Başkan değişir
kuralını koyacağız. Bizim istediğimi bunlar. Bu dilekçeyi de ilk kez Bolu’da
kamuoyuna açıyorum. Biz istiyoruz ki en az 100 bin üye bu iradelerini Sayın
Genel Başkanına ulaştırsın” diye konuştu.
“NE PARTİMİN NE DE
PARTİLİLERİMİN HAKKINI YEDİRTMEM”
Son olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrin’de
yürütülen operasyonla ilgili CHP’yi işaret ederek yaptığı yerli ve milli eleştirilerine
dair de konuşan Özcan, Erdoğan’ı ağır bir dille eleştirdi. Özcan; “Son
zamanlarda Cumhurbaşkanının söylemleri beni rahatsız ediyor. Günde 5 vakit
çıkıyor il kurultaylarında Afrin operasyonunu anlatıyor ve sanki Cumhuriyet
Halk Partisinin bu operasyonlara karşıymış gibi bir algı yaratmaya çalışıyor.
Ya Genel Başkan, parti sözcüleri devalarca ifade etti. Biz Afrin’de
teröristlere karşı yapılan mücadeleye destekliyoruz. Ordumuzun ve
Mehmetçiğimizin yanındayız. Sayın Genel Başkan haklı olarak bu konuda kaygısını
da iletti. Afrin’in şehir merkezi nüfusu 400-500 bindir. Mümkün olursa buraya
girmeyelim. Askerlerimiz daha fazla zayiat vermesin diye söylenmiştir.
Cumhurbaşkanı da bunu alarak farklı bir şekilde işledi ve en son CHP gayri
milli dedi. Ya utanmaza bakar mısın CHP’ye gayri milli diyor. Senin neren milli
ne zaman milli oldun, maddi duygularından arındın, senin bayrak, vatan, millet
sevgin, paranın ve rant sevginin önüne geçti. İl kongrelerinden Afrin
operasyonlarını yönetiyorsun, savaş meydanlarında bu partiyi kuranların
torunlarına sen gayri milli diyorsun. Dün ki Meclis’teki tartışmanın özü buydu.
Ak Parti Grup sözcüsü diyor ki sokak ağzıyla konuşuyor. Evet, doğru ben
sokakta, halkın arasında siyaset yapıyorum. Ben sokağın temsilcisiyim ve sokak
ağzıyla konuşmaktan da gurur duyuyorum. Ama bunu bana söyleyenler Saray ağzıyla
konuşuyor. Çünkü onlar sarayın Milletvekili. Birde ben onlara milli olun
dediğim için bana Ak Parti Grup Başkan Vekili temiz dil kullan diyor. Bir de
saray dili var. Biliyorsunuz ki,
şerefsiz, ahlaksız, man kafa gibi bunlar cümle içerisinde çok kolay
kullanılabilen saray dilinin örnekleridir. Dolaysıyla ben hiçbir zaman ne
partimin nede partililerimin hakkını yedirtmem. Hele hele her türlü
milliyetçiliği ayakları altına alanlar çıkıp bize gayri milli demesini affetmem.
Nerde olursa olsa ağzının payını veririm” değerlendirmesinde bulundu.
Basın toplantısının ardından tüzük kurultayı için hazırlanan
dilekçeye ilk imzayı parti üyesi Elfaz Temiz attı. CHP’li Özcan tüzük
kurultayına kadar parti teşkilatlarını gezecek olan Özcan, 100 bin imza
toplamayı hedefliyor.