Haber: Aslı Akış
– Oğuzhan Eke
Kamu
Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na bağlı Eğitim Sen Bolu Şube Yürütme
Kurulu üyeleri öğretmenler sendika binasında bir araya gelerek, Öğretmenlik
Meslek Kanunu ve bu kanunla getirilen uzman ve başöğretmenlik sisteminin yanı
sıra eğitim öğretim ödeneği, banka
promosyonlarının yenilenmesiyle ilgili tepki gösterdiler.
“DANIŞTAY’A
AÇILAN İPTAL DAVASI SONUÇLANDIRILMALI”
Eğitim
Sen Bolu Şube Yürütme Kurulu adına açıklamayı yapan Dilek Çakman, Danıştay’a açılan iptal davasında kamu
vicdanını yaralayacak eşitsizlikler çıkmadan bir an önce sonuçlandırılması gerektiğine
vurgu yaparak; “Siyasi
iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin asli bileşenlerinin görüşünü
almadan, masa başında hazırlanmış meslek kanunu ile eğitim emekçilerinin
çalışma ve yaşam koşullarını tek taraflı olarak düzenlemiştir. Bu kanun, muhatabı
olan öğretmenlerin iradesi dışında, onların hakları ve taleplerini dikkate
almadan hazırlanmış, eğitim emekçilerinin bütün eleştirilerine rağmen, yandaş
sendikanın desteği ile iktidar tarafından yasalaştırılmıştır. Anayasa Mahkemesi
süreci devam ederken yönetmelik yayınlanmış ve öğretmenlik kariyer basamakları
sürecinin uygulamasına başlanmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin bir an önce bu
haksız süreci durdurmaya yönelik olarak karar sürecini hızlandırmasını talep
ediyoruz. Ayrıca sendikamız tarafından yönetmeliğin bütün maddelerine ilişkin
Danıştay’a açılan iptal davası da kamu vicdanını yaralayacak eşitsizlikler
ortaya çıkmadan bir an önce sonuçlanmalıdır.” İfadelerini kullandı.
“İNSANCA
YAŞANABİLİR BİR ÜCRET DÜZENLEMESİ VE ÖZLÜK HAKLARININ İYİLEŞTİRİLMESİ ÇALIŞMASI
İVEDİ BİÇİMDE HAYATA GEÇİRİLMELİDİR”
Çakman,
yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük
haklarının iyileştirilmesi çalışması ivedi biçimde hayata geçirilmesiyle ilgili
görüşlerini de aktararak; “Sendikamız bu kanuna dair sürecin en başından bugüne
itirazlarını yükseltmiş, gerek eylem ve etkinliklerle, gerekse hukuksal
mücadeleyle bu kanunu ve bağlı süreci durdurmaya çalışmıştır. Ne yandaş sendika
gibi kanunu desteklemiş ne de iyileştirmeler, kısmı düzenlemeler talep
etmiştir. Kanuna muhalefet eder gibi gözüküp üyelerini sınava hazırlama
tutumuna da girmemiştir. Eğitim emekçilerinin bu kanun ve yönetmelik kapsamında
angaryaya dönüşen seminer kıskacına alınmasına da sınava da kariyer
basamaklarına da karşı olan sendikamız, bu kanunun ve yönetmeliklerin bir an
önce iptal edilmesini, öğretmenlere yaşatılan anlamsız, nitelik kazandırmayan
ve tersine öğretmen emeğini değersizleştiren bu sürecin bir an önce
durdurulmasını talep etmektedir. Ekonomik
krizin derinleştiği bu dönemde eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük hak
kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul
edilemez. Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan
yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük
haklarının iyileştirilmesi çalışması ivedi biçimde hayata geçirilmelidir.” şeklinde konuştu.
“MEVCUT
MESLEK KANUNUNUN ÖĞRETMENLERİN İHTİYACINI KARŞILAMADIĞI AÇIKÇA ORTADADIR”
Eğitim sen olarak öğretmenlik meslek kanunuyla ilgili
taleplerini dile getireceklerinin de altını çizen Dilek Çakman; “Kapsamlı ve bütüncül bir Öğretmenlik Meslek
Kanunu, tüm eğitim emekçilerinin ekonomik taleplerini ve başta iş güvencesi
olmak üzere öğretmenlerin temel haklarını, sosyal, demokratik ve özlük
haklarını güvenceye almak zorundadır. Mevcut meslek kanununun öğretmenlerin
ihtiyaçlarını karşılamadığı açıkça ortadadır. Bundan dolayı yeni bir meslek
kanunu düzenlenmek zorundadır. Öğretmenler lehine bir içerik taşıması gereken
meslek kanunu, ILO ve UNESCO tarafından 5 Ekim 1966’da kabul edilen
“Öğretmenlerin Statüsüne İlişkin Tavsiye Kararı”na uygun şekilde
düzenlenmelidir. Eğitim Sen olarak, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda
hazırlanacak gerçek bir meslek kanununu talep etmeye devam edeceğiz.” dedi.
“BANKA
PROMOSYONLARI GÜNCELLENMELİDİR!”
Bankaların, maaş ödediği emekli ve çalışanlara verdiği
promosyonları, geçmişe yönelik olanları da kapsayacak şekilde güncellemesi
gerektiğini belirten Çakman; “Ülkemizde son aylarda enflasyon tamamen
kontrolden çıkmış, işçi ve emekçiler başta olmak üzere geniş halk kitleleri
zamlar altında ezilerek geçim derdine düşmüştür. Yıl başından bu yana Türk
lirasında yaşanan aşırı değer kaybı ve yüksek enflasyon nedeniyle, daha önce
imzalanan ve halen yürürlükte olan banka promosyon sözleşmeleri nedeniyle, kamu
emekçileri ciddi anlamda ekonomik zararla karşı karşıyadır. Enflasyonun yüzde
20’nin altında olduğu ve çalışanların bu enflasyona göre maaş ve ücret zammı
aldığı dönemde imzalanan sözleşmeler, resmi enflasyonun yüzde 80’leri aştığı ve
çalışanların maaşlarının enflasyon farkı nedeniyle arttığı dönemde bütün
anlamını yitirmiştir. Kamu emekçilerinin bankaya yatan maaşlarında ‘enflasyon
farkı’ nedeniyle artış olurken, eski enflasyon oranı ve maaş düzeyine göre
saptanan promosyonlar komik düzeyde kalmıştır. Bu nedenle başta kamu bankaları
olmak üzere tüm bankalar, maaş ödediği emekli ve çalışanlara verdiği
promosyonları, geçmişe yönelik olanları da kapsayacak şekilde güncellemelidir.”
diye konuştu.
“EĞİTİM
ÖĞRETİME HAZIRLIK ÖDENEĞİNİN BİR MAAŞ TUTARINDA VE YILDA İKİ KEZ ÖDENMESİ
SAĞLANMALIDIR”
Dilek Çakman, eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız
bütün eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi
sağlanmasını önerisinde bulunarak; “2021 Ağustos ayında yandaş sendika tarafından
imzalanan toplu sözleşmenin
“Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Koluna İlişkin Toplu Sözleşme” bölümünün
“Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği” başlıklı 11. maddesinde, “657 sayılı
Kanunun ek 32 nci maddesinde öngörülen öğretim yılına hazırlık ödeneği; 2022
yılında 1.325 TL, 2023 yılında 1.400 TL olarak ödenir” hükmü
bulunmaktadır.
2020 yılında 1210 TL, 2021 yılında 1250 TL olarak verilen eğitim
ödeneği, günümüz enflasyon oranları ve kırtasiye kalemlerindeki ciddi artışlara
rağmen, yandaş sendika sayesinde 2022 yılında sadece 1325 TL olarak
ödenecektir. Ekonomik krizin geldiği düzey ve enflasyon oranları dikkate
alındığında bu rakamın çok yetersiz olduğu açıktır. Gerekli düzenlemeler bir an
önce yapılmalı ve eğitim öğretime hazırlık ödeneğinin, ayrımsız bütün
eğitim ve bilim emekçilerine bir maaş tutarında ve yılda iki kez ödenmesi
sağlanmalıdır. Eğitim Sen, tüm eğitim emekçilerinin sesi olmaya devam edecek ve
ekonomik, özlük, mesleki, sosyal ve demokratik haklarımız için mücadelesini
yükseltecektir. Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” ifadelerini kullandı.