Haber: Servet
Gökçek
Bağışıklık
sistemini güçlü tutmak için sigaradan da uzak durulması gerektiğine işaret eden
Çocuk Alerji ve İmmünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Erkoçoğlu, sigaranın
kanserin bütün türlerinin artmasına sebep olduğun belirtti.
“DİKKAT ETMEMİZ
GEREKEN EN ÖNEMLİ UNSUR SİGARADIR”
Sağlıklı
yaşamaya her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi gereken bu dönemde
dengeli beslenmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ifade eden Erkoçoğlu;
“Bağışıklık sisteminin kuvvetlendirmenin temel yolu sağlıklı bir yaşam tarzı
oluşturmaktır. Sağlıklı yaşam tarzı diğer sistemleri koruduğu gibi bağışıklık
sistemini de koruyor. Dikkat etmemiz gereken en önemli unsur sigaradır. Sigara
kanserin bütün türlerinin artmasına sebep oluyor. Ayrıca çocuklarda akciğer
enfeksiyon riskini artırıyor. Bütün bunlar bağışıklık sistemini kötü etkiliyor.
O yüzden yapacağız ilk şey bağışıklığımızı kuvvetlendirmek istiyorsak sigaradan
uzak duracağız. Hem kendimiz kullanmayacağız hem de çocuklarımızı maruz
bırakmayacağız” diye konuştu.
“STERESTEN UZAK
DURMALIYIZ”
Doç.
Dr. Mustafa Erkoçoğlu, düzenli egzersiz yapmanın kalp damar sağlığını
koruduğunun altını çizerek; “Yaşam tarzımızda yapacağımız değişiklik ile
bağışıklığımızı kuvvetlendireceğimiz durum egzersiz yapmaktır. Düzenli egzersiz
yapmak hem kalp ve damar sağlığını koruyor, hem de tansiyon ve şeker gibi
hastalıkların kontrolünü kolaylaştırıyor ama aynı zamanda bağışıklığımızı da
kuvvetlendiriyor. O nedenle düzenli egzersiz önemlidir. Sağlıklı uyku çok
önemli. Bu hep gözden kaçar. Erişkinler günde 7 saat, çocukların ise 8 ila 10
saat arası sağlıklı uyku uyuması çok önemlidir. Sağlıklı bir uyku uyuması için
karanlık bir ortamda, telefondan uzak, internet vericilerinden uzak olması
gerekir. Stresten uzak durmaya çalışmalıyız. Tabi ki bu her zaman mümkün olmayabilir
ama çok yoğun stresli isek sadece psikolojik olarak değil, bağışıklığımızı da
kötü etkiliyor. Belki bu yönde profesyonel bir yardım bile alınabilir. Buda
yine bağışıklığı kuvvetlendirmek açısından çok önemlidir. Aşılar çok önemlidir.
Özellikle çocukluk döneminde bağışıklığımızı nasıl kuvvetli tutabiliriz. Hasta
olmadan bağışık duruma getirebilirsek kendimizi ve çocuğumuzu o zaman
bağışıklık ekstra bir fayda sağlamış oluruz” ifadelerini kullandı.
“TEK TİP
DİYETLERDEN KAÇINMALIYIZ”
“Beslenme
konusunda en çok dikkat etmemiz gereken unsur tek tip diyetlerden kaçınmaktır”
diyen Doç. Dr. Mustafa Erkoçoğlu; “Bazen
görüyoruz sadece sebze tüketmek, sadece karbonhidrat tüketmek veya sadece
protein tüketmek bağışıklık sisteminin kötü etkilenmesini sağlar. Yapılan
diyetlerde hem sebze, hem karbonhidrat hem de protein belli oranlarda
olmalıdır. Yapılan çalışmalar gösterdiği gibi Akdeniz toplumlarında ve uzak
doğu toplumlarının yaşam sürelerinin daha uzun olduğu gözlemlenmiştir. Bu
toplumlara baktığımızda sebze, meyveden ve balıktan bol miktarda beslendiğini
görüyoruz. Bu yüzden mutlaka yeterli taze sebze ve meyve tüketmemiz gerekiyor.
Bu tarz beslenmeler hem vitaminler açısından zengin hem de antioksidanlar
bakımından zengin besinlerdir. Antioksidanlar serbest radikal dediğimiz, bizim
hücrelerimize zarar veren maddeleri ortadan kaldırıyor. Böylece bağışıklığımıza
faydası oluyor. Sağlıklı yağları tüketmemiz gerekiyor. Sağlıklı yağ dediğimizde
aklımıza gelen zeytinyağı ve balık yağı önemlidir. Balığı bol bol tüketilmesini
tavsiye ediyorum. Hele ki bu mevsimde tüketmeliyiz. Çünkü omega 3
bağışıklığımız için, kalp damar sağlığımız için çok önemlidir ama çocuklar da
zeka gelişimi içinde çok önemlidir. Bu sağlıklı yağları tüketirken rafine
şekerlerinden uzak durmalıyız. Rafine şekeri aşırı aldığımızda şeker hastalığı
gibi obezite gibi hastalıkların riski artıyor. Bunlarda bağışıklığımız olumsuz
etkiliyor” dedi.
“PROBİYOTİK
İÇEREN FERMENTE GIDALAR KULLANILMALIDIR”
Yeterli
sıvı almanın öneminden de bahseden Erkoçoğlu, bağışıklık sistemini güçlendiren
besinleri anlattı. Erkoçoğlu; “Bağışıklık sistemimizi direk etkilemese de genel
sağlığımızı etkilediği için önemlidir. Günlük ortalama bir erişkinin bir buçuk
litre su tüketmesi lazımdır. Beslenmede bir diğer önemli konu ise yoğurt,
kefir, turşu probiyotik içeren fermente gıdaların kullanılması da önemlidir.
Probiyotik dediğimiz şey, bizim bağırsaklarımızdaki dost mikropların sağlığını
koruyor. O mikroplarda bizi diğer mikroplardan koruyorlar. O nedenle yoğur,
kefir, turşu tüketimi önemli.
“MUTLAKA
HEPİMİZİN D VİTAMİNİ DESTEĞİ ALMASI LAZIM”
Bağışıklığımızı
en çok etkileyen vitaminler A, C ve E vitaminidir. Bu vitaminleri normal,
sağlıklı beslenen birisi, sebzesini, meyvesini, kuruyemişini tüketen bir birey
bu vitaminleri ekstra dışarıdan bir vitamin alamsına gerek yok. D vitamini ayrıca söylemek istiyorum. Çünkü D
vitamini güneşin ışınları ile vücuduma sentezleyen bir vitamindir. Şuan kış
ortamında kapalı giyindiğimiz için sentezleme şansı yoktur. Bu mevsimde mutlaka
hepimizin D vitamini desteği alması lazımdır. Bu bağışıklığımız açısından çok
önemlidir. Kısaca bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için yapmamız gerekenler;
sigaradan uzak durmalıyız. Düzenli egzersiz yapmalıyız. Sağlıklı bir uyku
uyumalıyız. Stresi azaltmalıyız. En önemlisi ise hijyendir. El hijyenine dikkat
etmeliyiz ve sağlıklı beslenmeliyiz. Bunları yaptığımız sürece sağlıklı bir
yaşam sürmemiz mümkündür” şeklinde konuştu.
“MASKE,
MESAFE VE EL HİJYENİNE DİKKAT ETMELİYİZ”
Korona
virüs salgını sürecinde sağlık bakanlığını yinelediği ve uyulması gereken
maske, mesafe ve el hijyenine dikkat edilmesi konusunda uyarılarda bulunarak;
“Virüsten kaçınmak için yapmamız gereken ve sağlık bakanlığımızın sürekli
söylediği gibi maske, el hijyenimize dikkat edeceğiz ve mesafemizi koruyacağız.
Ama her şeye rağmen virüse maruz kaldığımızda bağışıklık sistemimizin güçlü
olması ve zinde olması gerekmektedir. Bu noktada biraz önce saydığımız şeyler
önemlidir. Bunun dışında özellikle kronik hastalığı olanlarda daha riskli
olduğu için tansiyon hastasıysak ilaçlarımızı düzenli kullanmak, astım hastası
isek astım ilaçlarını kontrollü şekilde kullanmak, şeker hasta isek şeker
düzeyimizi düzenli tutması gerekmektedir. Bunlar bağışıklığımıza ek yük
getirmemek adına önemlidir. Korunmanın yolu budur. Önemli bir yol ise aşıdır.
Fakat aşı henüz uygulamaya gelmedi. Aşı uygulamaya çıktığı anda da yapmamız
gereken şey tabi ki aşılanmaktır. Böylece virüsten korunmuş olacağız”
ifadelerine yer verdi.