Birçok
kişinin konuya ilişkin açıklamaları basında yer alırken, olayın belirleyici
tarafı olan İzzet Baysal Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Baysal kamuoyunda
yaşanan tartışmaları yakından izledi. Boluluların üniversitesine sahip
çıkmasını memnuniyetle karşılayan Baysal, tartışmalara ilişkin İzzet Baysal
Vakfı’nın görüşünü almak için kendisine ulaştık. Baysal açıklamasında, Sayın
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dönemin Başbakanı olarak temelini attığı Mühendislik ve
Mimarlık fakültelerinin tüm bölümleri hala hayata geçirilemediği gerçeğine
vurgu yaptı. Ahmet Baysal, “Önce mevcut üniversitemizi kurtaralım. Hak ettiği
yere getirelim. İzzet Baysal Vakfı olarak düşünülen ikinci üniversiteye katkı
vermeye hazırız” dedi.
İŞTE BAYSAL’IN AÇIKLAMASI
“Geçenlerde
sayın rektörümüzün Ticaret ve Sanayi odasında meclis üyelerine hitaben
yaptığı basın açıklamasını okuduğum zaman rektörün Bolu’ya yeni ikinci
üniversite kazandırmak arzusunu görmekten memnun oldum. Bolu’ya ikinci bir yeni
üniversite kazandırmak istiyor. Beyanatından anlıyorum ki bu üniversite içinde,
Abant İzzet Baysal Üniversitesinde zaten mevcut olan mühendislik fakültelerini
de yeni üniversitenin içine alarak Bolu’da geniş teknik konular ağırlıklı bir
üniversite kurulması düşüncesinde. Arzusu gayet güzel, Bolu’ya tabi ki ikinci
bir üniversite hiçbir Bolulunun karşı çıkacağı bir husus değildir.
Ancak
rektörün bu açıklamasından sonra beyanatın ‘’üniversitenin bölünmesi’’ görüşüne
bilhassa mütevelli heyeti üyelerimizden reaksiyon oluştu. Bu haklı reaksiyona,
köşe yazarları, Bolu halkından yorumlar ile destek oluşturduğunu takip ettim.
Basınımızın da konuyu yazılı ve internet medyasına taşımasıyla her iki ayrı
parti Bolu Belediye başkan adayları Fatih Metin ve Tanju Özcan’ın da mevcut
“Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde” açılamayan fakülteler varken Abant
İzzet Baysal Üniversitesinin bölünme fikrine her iki belediye başkan adayının
da karşı görüşte olmalarını memnuniyetle karşıladım.
ÇOK DÜŞÜNDÜRÜCÜ
Fakat
bir konu var ki beni hakikaten çok düşündürdü. Benim gibi Bolu sevdalısı
birinin, ilimizde önce mevcut var olan üniversitede öğrencilerinin ve
akademisyenlerinin her türlü ihtiyacını karşılamış bir üniversiteden
sonra ikinci bir üniversitenin açılması arzu ettiğimiz bir husus olur. Fakat
konunun düşündürücü tarafı rektör beyin kendisinin sorumluluğunda olan ve halen
yönettiği Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde büyük eksiklikler ve
noksanlıklar olmasıdır. Hükümetimiz şehirlerde ikinci üniversiteleri bildiğim
kadarıyla öğrenci sayısı ilk üniversitede 40 bini aşan öğrenci sayısına
ulaştığı durumlarda planlıyor. Bu durumu daha sonra görüşmelerimizde sayın
rektörümüzde kabul etti. Hâlbuki üniversitemizde bugün için yaklaşık 30 bin
öğrenci ancak var.
REKTÖRLE DE GÖRÜŞTÜM
Bolu’daki
yerel basının internet sitelerinde çıkan haberleri okuduktan sonra aynı zamanda
2019 yılında protokole bağlayacağımız hukuk fakültesinin detaylarını
görüşmek için rektörden bir randevu aldım. Bu toplantıda Hukuk Fakültesi
inşaatı detayları hakkında mutabık kalarak karara bağladık. Aynı zamanda
Hukuk Fakültesi mezunu olan Bolu Valimiz Ahmet Ümit’in de isteğini dikkate
alarak 1.500 öğrenci kapasiteli fakülte inşaatını tamamlayacağız. İnşallah 11
Mayıs 2019 da üniversitemiz ile birlikte belirtilen protokolü imzalayacağız. Protokolden
sonra Vakıf olarak hukuk fakültesi inşaatına başlayacağız.
ÜNİVERSİTENİN BÖLÜMLERİNİ FAALİYETE
GEÇİRMESİNİ İSTEDİM
Hukuk
fakültesi konusu görüşüldükten sonra rektöre bu ikinci üniversite konusunu
açtım.
Bu
vesile ile yeni öğrendiğim; İzzet Baysal Vakfımızın, bugün ki
Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’la 2005 yılında dönemin Başbakanıyken
temelini attığı mühendislik ve mimarlık fakültelerinin öğretim üyesi
eksiklikleri giderilememiş ve bazı bölümlerine öğrenci alınamamış.
Öğretim görevlisi yetersizliği nedeniyle mühendislik ve mimarlık
fakültesinde açılamamış bölümler var. Kuruluşundan bu yana hala öğrenci
alamamışlar. Biliyorsunuz ben de inşaat mühendisiyim, özellikle inşaat
mühendisliği fakültesinde öğrenci olmayışı beni derinden etkiledi. İnşaat
mühendisliği bölümündeki durumu öğrenince çok üzüldüm. 2006 yılında açılan
mühendislik ve mimarlık fakültesinin, İnşaat mühendislik bölümüne, şehir ve
bölge planlama bölümüne, endüstri mühendisliği ve harita mühendisliği bölümüne
hala daha öğrenci alınamamış. Rektör görüşmemizde bu üzücü durumu kabul etti.
Kendi ifadesiyle öğretim görevlisi bulamadıklarını söyledi.
Bu
görüşmede sayın rektörden yeni fakültelerden önce, mevcut rektörü olduğunuz
büyük hayırsever İzzet Baysal’ın gururla ismini taşıdığınız üniversitenin
bölümlerini faaliyete geçirmesini istedim. Hepsinin doğru olduğunu fakat henüz
daha öğretim görevlisi bulamadıkları için bazı bölümlere öğrenci alamadıklarını
söyledi. Bakın ben de mühendisim, mezun olanlar olduğunu sanıyordum bırakın
mezun olmayı öğrenci bile alınamamış. Bunları herkesin huzurunda dile getirdim.
Söylediğim hiçbir görüşe itiraz etmedi sayın rektör.
Ancak
işin çok enteresan tarafı ben bu durumu bugüne kadar araştırma yapmadığım
için üzülerek söylüyorum.
ŞU KARARA VARDIM
Ben
o zaman şu karara vardım. Sayın rektörün
ilk önce üniversitemizdeki boşlukları doldurarak 40 bin öğrenciye ulaşması
gerekir. Çünkü yeni açılacak hukuk fakültesinin nitelikli bir fakülte
olması yönünde görüştük. Tüm bu fakülteler faaliyete geçtikten sonra siz ikinci
üniversiteyi ancak o zaman düşünmelisiniz dedim. O zaman biz de İzzet Baysal Vakfı olarak her
türlü desteğimizi yeni üniversiteye de sunarız. Evvela mevcut üniversitemizde
açılmayan bölümlerin açılması ve doldurulması gerekir. Sizin öncelikli
göreviniz budur. Sizin ‘benim üniversitem’ dediğiniz bir üniversite de
boş kontenjanları doldurmadan ikinci bir üniversiteden bahsetmeniz bile
abes olur dedim. Çünkü bu üniversite sizin üniversiteniz. Sayın rektör dedi ki ‘bazı
bölümleri açmak için benden öncekilerde öğretim görevlisi bulamamış bende
bulamıyorum’. Madem bölümler açılmış bulmak zorundasınız dedim. Az önce
karşılıklı olarak Hukuk Fakültesinin anlaşmasını imzaladık. Ya onu da
bitirdiğimiz zaman oraya da öğretim görevlisi bulamazsanız ne olacak dedim ve
açıkça bunları dile getirdim. Rektörde ifadelerimin hepsini kabul etti. ‘Biz
eksiği olan bu fakültelere öğretim görevlisi bulacağız ve bulmaya çalışıyoruz’ dedi.
Bu konular için zaman istedi. Kendisi de YÖK’te bu konu ile alakalı aynı
zamanda uğraştığını söyledi.
BİZ BOLU SEVDALISIYIZ
Hiçbir
zaman ikinci bir üniversitenin karşısında olmayız. Fakat evvela açılmış olan
bölümleri doldurmamız lazım. Yani işin özü BAİBÜ’de teknik fakülte binaları
hazır halde olmasına rağmen; İnşaat, Endüstri ve Harita Mühendisliği bölümleri
akademisyen yetersizliği nedeniyle öğrenci kabul edemiyorken, biz vakıf olarak
ikinci üniversiteyi doğru bulmuyoruz.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesine adını biz değil devlet verdi. Bu
açılmayan bölümlerin atıl vaziyette kalmasına Vakıf olarak razı olamayız. İzzet
Baysal kampüsünün bir teknik üniversiteye dönüştürülmesi isteniyorsa, zaten
kampüste yer hazır, imkan varsa oraya bir “Teknoloji Fakültesi” kursunlar içine
Maden ve Metalurji bölümleri, Deniz ve Gemi Yapımı Bölümleri, Uzay Bilimleri ve
Uçak Yapımı Bölümlerini koysunlar, yapılmış mevcutlar ile birlikte ortaya bir
teknik üniversite çıkacaktır.
BAŞKAN ALAADDİN YILMAZ’A
Bu
arada Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın bu konudaki bilgi eksikliğinden
kaynaklı olduğuna inandığım beyanatındaki boşluğu da doldurmak isterim. Sevgili
Yılmaz; belirttiğin gibi ‘’İzzet Baba’nın korunmaya ihtiyacı yok, o bizatihi
Bolu’nun sahibidir.’’ Ama İzzet Babamızın Bolu’nun eğitimine ve sağlığına
yaptığı eserlerin korunmaya ihtiyacı vardır. Bolu Belediye Başkanı
olarak senden önce; Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinin bölünmesi yerine
korunmasına ve 40.000 üniversite öğrenci sayısına kavuşması için gayret etmeni
beklerim. Bu vesileyle tüm Bolu halkının yeni yılını kutluyor Bolumuza huzur,
hayır ve bereket getirmesini diliyorum.”
