Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU AZ BULUTLU
23,8
AZ BULUTLU

KÖROĞLU SEMPOZYUMU SONA ERDİ

KÖROĞLU SEMPOZYUMU SONA ERDİ

Başkanlığını Prof. Meral Ozan, Prof. Dr. Ali Çelik ve Bolu
Belediye Başkan Vekili Emine Davarcıoğlu’nun yaptığı değerlendirme oturumunda,
Prof. Dr. Meral Ozan’ın sempozyumla ilgili yapılacak yayın çalışmaları hakkında
bilgi vermesinin ardından ilk sunumu Emine Davarcıoğlu yaptı. Davarcıoğlu, Bolu
Belediyesi olarak bugüne kadar Köroğlu ile ilgili ne varsa sahip çıkmaya,
bunları gün yüzüne çıkarmaya çalıştıklarını vurgulayarak, bu konuda
üniversiteden önemli destekler aldıklarını hatırlattı.


Köroğlu ile ilgili yaptıkları çalışmalar ve etkinlikler
hakkında bilgi veren Davarcıoğlu, “Köroğlu ile ilgili uluslararası resim
yarışmaları düzenledik. Salona girişte gördüğünüz resimler, o yarışmalarda
dereceye giren resimler. Şu anda elimizde 400’e yakın koleksiyon var bunlarla
ilgili. Bu resimler şu anda kent müzesinde sergilenmekte. Köroğlu Parkı
tamamlandığında bunlar Köroğlu külliyesinde sergilenecekler.” dedi.


“KÖROĞLU’NUN SANATSAL
YÖNÜ ELE ALINDI”


Bu yıl Köroğlu Sempozyumu’nda Köroğlu’nun sanatsal yönünün
ele alındığını kaydeden Davarcıoğlu, “Amacımız , kültürel değerlerden yola
çıkarak bugünleri daha iyi yorumlamak, bugünleri daha yaşanır kılmak. Belediye
olarak amacımız, konuyla ilgili duayenleri bir araya getirmekti. Her yıl olduğu
gibi bu yıl da Köroğlu ile ilgili böyle bir organizasyonu Bolu Valiliği, Bolu
Belediye Başkanlığı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi ev sahipliğinde
yaptık. Böylece tarafların çalışmalarını ortaya koymalarını sağlamak, yeni
çalışmalara yol almalarını teşvik etmek, ortaya çıkan sinerjiden yeni
çalışmalar türetilmesini sağlamaktı. Bu konuda emeği geçen herkese, özellikle
rektörlüğe, hocalarımız Prof. Dr. Ahmet Serkan Ece’ye ve Prof. Dr. Meral
Ozan’a, Sayın Alaaddin Yılmaz ve belediyedeki çalışma arkadaşlarıma ve diğer
belediye ekibi çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.


“MÜZİK VE HALK
BİLİMİ”


Prof. Dr. Ali Çelik ise yaptığı değerlendirmede, “Bu
sempozyumun diğer sempozyumlardan ayrılan en önemli yanı bana göre farklı iki
bilimsel disiplinin bir arada ortaklaşa çalışması. Müzik ve halk bilimi… Bu son
derece önemli. Çünkü halk bilimi denilince aklımıza bütün bilimlerin ortasında
olan, merkezinde olan bir bilim geliyor. Halk kültürü geliyor, milli kültür
geliyor. Köroğlu ise;  mertliğin, yiğitliğin,
cesaretin, korkusuzluğun ve aynı zamanda tevazunun örneği olan bir kişi.”
diyerek, sempozyumda ele alınan konulardan örnekler verdi.


“BİR MERKEZ
OLUŞTURALIM”


Prof. Dr. Ali Uçan ise, bu sempozyumun canlılığı, yoğunluğu,
derinliği, genişliği ile 35 yıllık süre içinde kendisinde en sağlam iz bırakan
birkaç sempozyumdan biri olduğunu belirterek, emeği geçenleri kutladı.
Değerlendirmesini bir öneride bulunarak tamamlayan Prof. Dr. Uçan,
“Üniversitemizde bir Köroğlu Müzik Kültürü ve Müzik Eğitimi Araştırma ve
Geliştirme Merkezi’ni kuralım. Belediyemizin oluşturduğu yeni oluşumla bu
merkezi ilişkilendirip Türk dünyası açısından da çok önemli olacak, kültür ve
eğitim boyutlarıyla işleyen bir merkez oluşturalım diyorum.” dedi.


“KÜLTÜREL BELLEĞİN
GÜZEL ÖRNEKLERİNDEN BİR TANESİ”


Prof. Dr. Nebi Özdemir ise, sempozyumu özgün fikirler ortaya
konması açısından çok başarılı bulduğunun altını çizerek, özetle “Köroğlu
kültür belleği dediğimiz tanımı artık konuşabiliriz. Bu kavram, hem
coğrafyaları hem kültürleri etkileşimde doğan inanılmaz renkli ve zengin bir
alan olarak ortaya çıkıyor ve geleneksel bilgilerin, deneyimlerin ve kültürel
kodların bulunduğu özgün bir yapıya sahip. Köroğlu, soylu kahramanlar
statüsünde coğrafyalara kendi kimliğini sunabilmiş ender insanlardan birisidir.
Bu açıdan da kültürel belleğin güzel örneklerinden bir tanesidir. Bu kültürel
belleğin çok çeşitli olduğunu gördük. Hocalarımız güzel örnekler sundular
bizlere. Özetle, yaratıcı kültürel boyutlarıyla yeni sektörler için de bizim
için önemli bir bellek. Bu, bizim kim olduğumuzu ortaya koyuyor, bu açıdan çok
önemli. Olmadığını düşündüğünüz zaman gerçeği anlamanız daha kolay olur. Eğer
olmasaydı ne yapabilirdik dediğiniz zaman önemini daha iyi anlarsınız bir
olgunun.” ifadelerini kullandı.


“TÜRK MÜZİĞİ GURURLA
OKUTULUYOR”


Prof. Dr. Türker Eroğlu ise değerlendirmesinde sempozyumda
sunulan birkaç teklifin önemine işaret etti. Eroğlu, özetle “Eksik kalan müzik
alanının ele alınması önemliydi. Her ne kadar Türk müziğinin illa çok
seslendirme gibi bir kompleksi yok ise de bu tür çalışmaları desteklemek lazım.
Ama bunu yeni üretimlerle, yeni bestelerle destekler ise daha verimli olacak
diye düşünüyorum. Şu anda Türk müziği gururla okutuluyor. Bu çok önemli çünkü
aslında her şey aslına rücu ediyor.” dedi.


“KÖROĞLU BESTE
YARIŞMASI DÜZENLENEBİLİR”


Prof. Dr. Gülay Mirzaoğlu ise özetle “Köroğlu’nun mutlaka
müzik kültürüyle birlikte ele alınması gerekliliği üzerinde hemfikirdik. Bunun
da çok güzel sonuç verdiğini görüyorum. Çünkü müzik ve edebiyat birbirine
yabancı olarak bugünlere geldik. Ama bugün gördük ki gitar müziği yapan
arkadaşımızla bağlama yani halk çalgılarından şan tekniğine herkes Türk halk
kahramanı üzerinde durdu bu iki gündür. Demek ki kendi kültürümüz üzerine biraz
kafa yormamız, sanatsal yönüyle bilimsel yaratıcılığı bu konuda birleştirmemiz
gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca uluslararası bilim insanlarının davet edilmesi
ve bu tür etkinliklerin Türk dünyasına açılması gerektiğini düşünüyorum.
Örneğin Köroğlu Beste Yarışması düzenlenebilir. Burada sunulan güzellemeler
bile olağanüstü etkiler yarattı ruhumuzda. Bu kültürün canlı tutulması,
kuşaktan kuşağa taşınması demek oluyor.” şeklinde konuştu.


“DOYURUCU BİR
SEMPOZYUMDU”


Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ise yaptığı değerlendirmede,
“Doyurucu bir sempozyumdu. Hiçbir bildiride ‘bu da nereden çıktı’ demedik, son
derece özgün çalışmalardı. Ama Köroğlu’nun da hakkını vermeliyiz. Köroğlu
gerçekten halk bilim ürünleri, gelenekleri arasında, temsil kabiliyeti yüksek
olan ürünler arasında başta geliyor. Ahmet Saygun’un operasıyla ilgili Niyazi Tanızâde
şöyle diyordu: ‘Bu sizin milli servetinizdir.’ Gerçekten Köroğlu, bizim için ve
Bolu için milli bir servet. Bu servetin en önemli hazinesi belki müziği. İçinde
ülkemizin niteliklerini ve motiflerini taşıyor. Bunlarla biz yerelden evrensele
ulaşma gücünü bulabiliyoruz. Köroğlu’nda bunların hepsi var. Köroğlu’nda
kültürel yaratıcılık endüstrisine uygun her türlü malzeme var. Köroğlu,
özellikle Bolu için çok büyük bir hazine ve bu operanın, ister Azeri operasının
ister Türk operasının mutlaka seslendirilmesi gerekiyor.” dedi.


“KÖROĞLU OCAĞI -
KÖROĞLU MECLİSİ”


Prof. Dr. Özkul Çobanoğlu ise, halk müziği ve halk
edebiyatının bu sempozyumda çok iyi temsil edildiğini belirterek, “Benim
teklifim bir Köroğlu Ocağı’nın kurulması. Köroğlu Ocağı, aynı kültür
coğrafyasındaki Çankırı’daki yarenlik göz önünde bulundurularak Bolu’da
kurulabilir. Daha da önemlisi bir Köroğlu Meclisi. Siz Bolu’yu, yeryüzünde
adalet arayanların, adalet bulanların, baş kaldıranların ödüllendirildiği bir
şehir yapın. Yani Köroğlu ruhunu burada yaşatan bir yapıyı bu şekilde
oluşturabiliriz diye düşünüyorum. Türkiye’nin belli başlı sanatçıları, adalet
arayışında olanlar, kendi ayakları üzerinde duranlar, kendini var edenler,
onlardan oluşan bir meclis olursa kısa sürede Bolu, o eski Köroğlu mitini
tüttürür. Bütün bunları yapabilmek için de bir sivil toplum örgütü olarak bir
Köroğlu Vakfı kurulabilirse çok güzel olur.” diye konuştu.


Prof. Dr. Serpil Murtazaoğlu ve Prof. Dr. Mehmet Aça’nın
teşekkür konuşmalarının ardından değerlendirme yapan akademisyenlere, Rektör
Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Yaman ve Prof. Dr. Ahmet Serkan Ece tarafından
teşekkür belgesi ve hediye takdim edildi.


 


 

Köroğlu Festivali kapsamında Bolu Valiliği, Bolu Belediye Başkanlığı ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi tarafından düzenlenen ve 2 gün boyunca özgün çalışmalar ortaya konan 7. Köroğlu Sempozyumu, kapanış ve değerlendirme oturumuyla sona erdi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
19 Kasım 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir