Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlığında,
kalabalık bir partili grubunun katıldığı basın toplantısında CHP’den belediye
başkan aday adayı olacağını açıklayan Çıngı, “Sosyal demokratların uzmanlık
alanı olan belediyecilikle Bolu’yu tekrar buluşturacağız.” diye konuştu.
CHP Bolu İl
Başkanlığında düzenlenen basın toplantısına, CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan,
CHP Bolu İl Başkanı Kazım Karsu, CHP Bolu Merkez İlçe Başkanı Ersan Türkoğlu,
eski il başkanları, ilçe başkanları, ilçe belediye başkanları ve partililer
katıldı.
Cahit Çıngı’nın
basın açıklamasından önce, özgeçmişi okundu.
Toplantının
devamında kürsüye çıkan CHP Bolu Belediye Başkan Aday Adayı Cahit Çıngı, 24
Haziran seçimlerine değinerek konuşmasına başladı. Çıngı şunları söyledi;
“Yaklaşık 2.5 ay önce ülkemizde genel seçimler yapıldı. Ülkemizin yönetim
biçimi fiilen değiştirildi. Ben bu süreçte partime katkı vermek amacıyla aday
adayı oldum ve üçüncü sıra milletvekili adayı gösterildim. Her ne kadar daha
üst sıralarda olacağımı düşünsem de cumhuriyeti kuran partide her sıra benim
için bir onurdur. İl ve ilçe başkanlığımızın yaptığı program doğrultusunda önce
üç aday birlikte daha sonra ayrı ayrı çalıştık. Ben görev alanım olan Seben ve
Kıbrıscık ilçelerimizde, daha sonra da merkez ilçede çalışmalarımızı yürüttük.
Genel
başkanımızın muhtarlarımıza gönderdiği mektupları ilçe başkanımızla birlikte
tek tek elden teslim ettik. Bu süre içinde yaşamım boyunca unutamayacağım güzel
anılar biriktirdik. Dostluklarımızı, daha da pekiştirdik. Ben milletvekilliği
adaylık açıklamamda sıralamadaki yerim ne olursa olsun elimden gelenin en
iyisini yapmaya çalışacağım diye bu kürsüden ifade etmiştim. Seçim döneminde bu
sözü yerine getirmek için çok çalıştım. Partililerim ve kamuoyu bunu
değerlendirecektir. Seçim dönemini Bolu’da tüm partililerin kenetlenmesi ile
geçirdiğimiz halde, genel merkez düzeyinde, İyi Partiye milletvekili transferi,
millet ittifakı ve partimizden bir aday Sayın Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı
adayı gösterilmesi gibi bir çok başarılı adımlara rağmen, 24 Haziran’dan sonra
yaşadıklarımız hepiniz gibi bizleri de hayal kırıklığına uğrattı. Hemen seçimin olduğu geceden
başlanarak karşılıklı yapılan hatalar tüm seçmenimizde kırgınlığa yol açtı.
Hepimizin bildiği bu süreci tekrar geriye döndürmenin faydası yok. Son 10 – 15
gündür memnuniyetle görüyoruz ki, karşılıklı iyi niyet ve uzlaşma hamleleri
var. Ben kısa süre içinde partimizde tekrar uzlaşı ortamı ve birlik ve
beraberliğe süratle döneceğimize inanıyorum. Bu süreçlerde imza verenler de
vermeyenler de bizim arkadaşlarımız, yoldaşlarımızdır. Her iki taraf da tavırlarını
Cumhuriyet Halk Partisinin daha iyi olması yönünde vermişlerdir. Hiç kimsenin
çıkar beklentisi içinde böyle davrandığını düşünmüyoruz. Bunları hepsi
yaşanmıştır, ancak süratle geri bırakmak zorundayız. Ortak paydamız olan, yani
Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin tek adam
rejiminden korunmasına ve parlamenter sisteme tekrar dönülmesine
odaklanmalıyız. Bunun için önceliğimiz kendi kapımızın önünü temizlemek
olmalıdır. Yani Bolu’da partimizde birlik beraberlik ve dayanışmayı sağlayıp,
yerel seçimlere odaklanmalıyız. Ben kendi adıma bu süreçte bu sorumluluğu
almaya hazırım. Parti içindeki birlikteliği kısa süre içinde il başkanımız,
milletvekilimiz ve ilçe başkanlarımız tarafından sağlanacağına inancım tamdır.
“Aday kim olursa olsun, etrafında
kenetleneceğiz”
Önümüzdeki
günlerde başka isimlerin de aday adaylığını açıklayacağını söyleyen Çıngı,
süreç sonunda adayın etrafında kenetleneceklerine vurgu yaptı. Çıngı şöyle
devam etti; “Bu süreçte yaptığım ziyaretlerde aldığım teşvik edici sözler de bu
inanca varmama neden olmuştur. Sosyal medyada bir arkadaşımızın paylaşımı ile
başlayan süreçte son derece olumlu geri dönüşler aldım. Bu benim adıma son
derece gurur verici bir durum. Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olan, hatta olmayan
arkadaşlarımızın sohbetimizin olmadığı arkadaşlarımızın teşvik edici yazıları,
sözleri beni onurlandırdı. Bu konuda partimizde sorumluluk almış, yöneticilik
yapmış veya yapmakta olan tüm arkadaşlarıma desteklerinden ötürü teşekkür
ediyor, şükranlarımı sunuyorum.
Bu süreçte
doğaldır ki, başka aday arkadaşlarımız olacaktır. Bu partimizin zenginliğidir.
Sevgili Erhan Beykoz’la bir görüşmemiz oldu, kendisi aday olacağını bana ifade
etti, çok doğal hakkıdır. Sevgili dostum Nihat Başer, değerlendirme sürecinde
olduğunu ifade etti, vereceği kararı saygıyla karşılayacağız. İsmi geçen
arkadaşlarımızın ikisi de yıllarca partimize hizmet etmiş arkadaşlarımızdır.
Nihat arkadaşım beni Cumhuriyet Halk Partisine kaydeden kişidir. Bolu’da 30
yılı aşkın süredir kardeşim can dostumdur. Erhan Beykoz kardeşimizle de yıllara
dayanan bir dostluğumuz vardır. Zaman zaman parti içi yarışlarda karşı karşıya
da gelsek, birbirimize olan saygı ve sevgimiz azalmamış, artmıştır. O yüzden,
kimse, özellikle AKP yandaşları bizim aramıza nifak sokmaya çalışmasınlar hayal
kırıklığına uğrayacaklardır.
Biz adayımız kim
olursa olsun, onun etrafında kenetlenip, Bolu’daki 15 yıllık zulme hep beraber
son vereceğiz. Ben buradan ismi geçen arkadaşlarım da dahil, hepimizin adına
birlik, beraberlik ve dayanışma sözünü veriyorum.”
“Sosyal demokrat belediyecilikle Bolu’yu
tekrar buluşturacağız”
Aday olması
durumunda yapacağı projelerden de bahseden Cahit Çıngı, “Ben Bolu Belediye
Başkanlığına aday adayıyım. Güzel Bolu’muz Tanrı’nın bahşettiği bir doğa
cenneti ve termal sağlık merkezidir. Rahmetli İzzet Baysal sayesinde de bir
eğitim kenti haline gelmiştir. Soruyorum size, Gölcük, Abant, Yedigöller,
Sünnet Gölü, Karagöl, Sülüklügöl, Kartalkaya, At Yaylası, aynı anda hangi
kentimize nasip olabilir. Bunca önemli turizm noktası varken, buraya gelen
turistlerin şehrimize ve insanımıza ne kadar faydası olmaktadır. Bolu’da
belediyecilik ne yazık ki, gelen turistlerin şehre fayda sağlamasına çalışmak
yerine bu zenginlikleri, belli kesimlere peşkeş çekmeye dönüştürülmüştür.
Şimdiden Gölcük’ün kalbine hançer sokuluyor. Bungalov evler yapılıyor. Zaten
Gölcük günü birlik turizmle, fazlasıyla insanımızı ağırlamaktadır. Artık biz
Bolulular Cumartesi Pazar Gölcük’e gitmeyi aklımızdan bile geçiremiyoruz. Fakat
milli park girişinde alınan ücret dışında bu turistlerin Bolu’ya faydası ne
yazık ki olamıyor. Ne yazık ki, o alınan ücret ise, geride bırakılan çöpleri
temizlemeye bile yetmemektedir. Güzelim ormanlarımız, ulusal ve uluslararası
sermayeye peşkeş çekilmeye çalışılıyor. Kent içine geldiğimizde rant
kaygısından başka bir şey göremiyoruz. Köşelere zorunluluktan sıkıştırılmış
küçük parklar, yeşil Bolu ismine ne kadar yakışıyor. Aday olduğumda Bolu
Halkına özellikle kadınlar ve çocukların yaşamlarına dokunacak projelerle
çıkacağız. Her mahallemizi ayrı ayrı inceleyerek, ihtiyaçlarını muhtarlarımızla
birlikte belirleyeceğiz. Belediye uygulamalarında hiç kimse
ötekileştirilmeyecek. Her vatandaşa, her mühendise, her işi düşene eşit
davranacağız. Benden olanlar ve ötekiler diye bir ayrım olmayacak. Eleştiriye
açık olacağız, gelen önerileri dinleyeceğiz, her konunun uzmanından destek
alacağız, her uygulamamız aklın ve bilimin ışığında olacak. Önceliğimiz halkın
yaşamını kolaylaştıracak sosyal projeler olacak. Aileleri tarafından bize
emanet edilen üniversite öğrencilerimizin her alanda ihtiyaçlarını dikkate
alacağız, onların öğrenim sürelerince buradaki sosyal yaşamlarını
kolaylaştıracak projelere öncelik vereceğiz. Şehrin gelişimini bu yönde
planlayacağız. Gençlerimiz, Bolu’dan ayrıldıklarında doğal bir turizm elçisi
olmasını sağlayacağız. Velhasıl, sosyal demokratların uzmanlık alanı olan
belediyecilikle Bolu’yu tekrar buluşturacağız. Tabi ki bunları yaparken,
hedefimiz, bize Ulu Önder tarafından gösterilen çağdaş uygarlık seviyesi
olacaktır.” diye konuştu.