Dolar
ABD Doları 34.1048
Euro
Euro 38.0948
Sterling
Sterling 45.3949
Altın
Altın 2841.2000
BOLU ÇOK BULUTLU
23,2
ÇOK BULUTLU

“BİZ KAZANACAĞIZ! GERİ DÖNECEĞİZ”

“BİZ KAZANACAĞIZ! GERİ DÖNECEĞİZ”

Eğitim-Sen, 4
Haziran 2018 tarihinde yani 24 Haziran seçimleri öncesinde imzalanan ve 8
Temmuz tarihinde Resmi Gazete’mde yayınlanan 701sayılı KHK ile ilgili yaptığı
basın açıklamasında şunları kaydetti:


“15 Temmuz darbe
girişiminin ikinci yıldönümüne bir hafta kala, 8 Temmuz 2018 tarihinde Resmî
Gazete ’de yayımlanan 701 sayılı KHK ile aralarında 60’a yakın KESK’ linin de
olduğu 18.632 kamu görevlisi daha sorgusuz, sualsiz, hukuksuz şekilde işinden
ve aşından edildi.


İhraçların
hukuksuz olduğunu baştan itibaren söylüyoruz. 701 sayılı KHK’da yer alan bir
belge ile bu durum teyit ve itiraf edilmiştir. KHK’da ihraç edilenler
listesinin 43. Sayfasında,  Türkiye İş
Kurumu Genel Müdürlüğü’nde çalışan beş kamu görevlisinin ihraç gerekçeleri OHAL
ihraçlarının neye dayanılarak yapıldığının açık bir itiraf belgesi olmuştur.


4 Haziran 2018
tarihinde Bakanlar Kurulunda imzalanan ancak 24 Haziran seçimleri öncesi
açıklanmayan 701 sayılı KHK ile ihraçlarda “kurum kanaati, sosyal medya
paylaşımları, okul, emniyet” gibi kriterlerin temel kriterler olduğu
belgelenmiş oldu.


Böylece
hepimizin bildiği, pratikte yaşadığı yargı ve kolluk soruşturmalarının değil
ihbarcılığa dayalı istihbarat bilgilerinin geçer akçe olduğu, hukuk devletinin
en sıradan, en asgari ölçülerinden bile eser kalmadığı “devlet” belgeleri
arasına girmiş oldu. Öyle ki, birbirine kişisel husumeti olanların, görevde
yükselmesi önünde engel görülen kişilerin “kurum kanaati” adı altında ihraç
edilmelerinin de mümkün hale geldiği bir devlet sistemi ile karşı karşıya
olduğumuz anlaşılmaktadır.


Kurum/okul
idarecilerinin neredeyse tamamına yakınının yandaş Konfederasyonla “iltisaklı”
sendikaların üyeleri olması ise çok daha vahim ve kirli bir durumu gözler önüne
seriyor.


Bu dönemin kurum
ve okul yöneticileri ciddi zan altındadır. Bunu bizler değil hükümetin
yayınladığı 701 sayılı KHK söylüyor. İftiranın adı kurum kanaati olmuştur.
İftira, ihbar yasaların, soruşturmaların, yargının yerine konmuştur.


İhbarcılık
Emniyet, okul ibareleri ile gizlenmeye çalışılsa da bizler gerçek nedeni
biliyoruz. Sırf KESK üyesidir diye, sendikal eylem ve etkinliklere katıldıkları
için binlerce arkadaşımız aslı astarı olmayan iftiralarla ihraç edilmişlerdir.
Belgesi 701 sayılı KHK’dır.


Bizler er ya da
geç ger döneceğiz, ancak iftira sahipleri, hukuksuz uygulamaların altına imza
atanlar, sendikal ayrımcılığı onur/haysiyet cellatlığına kadar vardıranlar
alınlarındaki kara leke ile kalacaklardır. Sadece KHK ile bizi hukuksuzca ihraç
edenlerle değil iftiracılarla da yargı önünde hesaplaşacağız.


701 sayılı KHK
ile bir kez daha görülmüştür ki siyasal iktidarın darbe ile darbecilerle
hesaplaşma gibi bir derdi yoktur. Temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına
biat eden kullara dönüştürmektir.


İhraçlar aynı
zamanda kadrolaşma ve yeni personel rejimini hayata geçirmenin aracı olarak
kullanılmaktadır. Bundan sonra da KHK’lar Cumhurbaşkanı eliyle devam
ettirilecek, hukuksuzluk devletin yönetim biçimi haline gelecektir.


Yeni rejimde
OHAL’de kullanılan yetkiler kalıcı hale getirilecektir. OHAL’in sadece adı
kalkmış olacak, olağanüstü hal olağan hale getirilecektir. Böylece yeni rejim
tüm kural ve kurumlarıyla oturtulacaktır.


Nitekim yeni
rejimin ilk gününe işinden edilen ve geleceği karartılmak istenen aralarında
60’a yakın KESK’linin de olduğu toplam 18.632 kamu görevlisi ve taşeron düzen
ve yandaş sermayeye kaynak aktarımı sonucu yaşanan Tekirdağ tren katliamı ile
girilmiştir. Başlangıç nasıl olmuşsa sonrasının da öyle olacağını bilmek için
herhangi bir öngörüye gerek yoktur.


İhraç
edilen Barış Akademisyenleri onurumuzdur, yüz akımızdır. Her biri kendi
alanında akademiye ciddi katkılar sunmuştur. Bilimin, sanatın ve sanatın
yeniden üretiminde temel işleve sahip olan üniversitelerde aydın, demokrat,
halkçı akademisyenlerin ihracı ile boşaltılan kadroların kimlerle doldurulduğu
ortadadır.  Karanlık beyinler varsın bu
dönemin ebedi olacağını düşüne dursun, er ya da geç barış akademisyenleri
görevlerine geri dönecek, üniversitelerimizi üreten, bilimsel, demokratik ve
özerk bir yapıya kavuşturacaklardır.


Tekrar üstüne basa basa vurguluyoruz. 
Bir sendikanın, konfederasyonun; 
anayasa
ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve
anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri
kullanması “suç” değildir.


Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç
edilen yönetici ve üyelerimiz de “suçlu” değil, sendikalı ve örgütlü olmanın
gereğini yerine getiren kamu emekçileri mücadelesinin onurudur. KESK olarak,
hukukun en temel ilkelerini ayaklar
altına alarak intikam hırsıyla KHK
listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların
peşini
bırakmayacağız.


Nereden ya da
kimden gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı
girişim ve saldırıya rağmen, hukuki, fiili, meşru ve örgütlü mücadelemizden
asla vazgeçmeyeceğiz.


İhraç edilen,
açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da
büyüterek mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğiz. Tüm
bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşın bu ülkenin onurlu ve
mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Tüm kamu
emekçilerini bir kez daha tüm baskılara rağmen onurlu mücadelesinden
vazgeçmeyen KESK’e bağlı sendikalarımızda örgütlenmeye, birlikte mücadele
etmeye çağırıyoruz.”


 

Bolu Eğitim-Sen Şube Başkanı Zehra Kulalı Gezici, 8 Temmuz tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan 701 nolu KHK’ya ilişkin bir açıklama yaptı. Gezici; “701 sayılı KHK ile aralarında 60’a yakın KESK’ linin de olduğu 18.632 kamu görevlisi daha sorgusuz, sualsiz, hukuksuz şekilde işinden ve aşından edildi” dedi.

Boludabolu Avatar
BoludaBolu
11 Temmuz 2018
Paylaş:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir